26 Nisan 2024


Sivil Siyaset Hareketi



Hamit YAVUZ

A- A+

2013 yılında bir bildiri ÅŸeklinde deklare edip “Evrensel deÄŸiÅŸime paralel olarak Türkiye’nin ve bölgemizin geçirdiÄŸi deÄŸiÅŸim ve bu evrede yaÅŸadığı sorunları müzakere etmek, toplumsal ve siyasal barışa katkı saÄŸlayacak ortak bir siyaset geliÅŸtirme imkânı için düÅŸünen siyasetçi, siyasal bilimci ve siyasetle ilgilenen kiÅŸileri buluÅŸturmak” amacıyla oluÅŸturulan Sivil Siyaset Platformu çalışmalarının üçüncü evresine girmiÅŸ bulunuyoruz.

“Sivil Siyaset GiriÅŸimi” adıyla baÅŸlattığımız ikinci evre çalışmalarımızı da baÅŸarıyla tamamlayarak III. Evre olan Sivil Siyaset Hareketi ile yeni döneme girmiÅŸ bulunuyoruz. Ankara’da farklı düÅŸünen, farklı politik ve inanç tercihlerine sahip olan birçok aydın, entelektüel, siyaset ve düÅŸünce insanını bir araya getirerek Türkiye’de bir Ä°lki gerçekleÅŸtirdiÄŸimize inanıyorum. 

Parlamento zemininde, partileri ve politik düÅŸünceleri farklı olduÄŸu gerekçesiyle birbirlerine selam dahi vermeyen politikacıların, oluÅŸturduÄŸumuz Sivil-Siyaset zemininde “ortak deÄŸerler” ve ‘Türkiye’ ortak paydasında uzlaşıp anlaÅŸtıklarına ÅŸahit oldukça, “ortak gelecek” için umutlarımız ve gelecek tasavvurumuz da artmaya baÅŸladı. Bu baÄŸlamda, “ortak dil ve ortak gelecek” için püroaktif bir siyaset zemini oluÅŸturmaya karar verdik.

‘Sivil Siyaset Hareketi’ olarak tanımladığımız platform, siyasetin yeni zemini olarak sivil, özgür ve evrensel ilkeleri benimseyen ve katkı sunmak isteyen herkese açık olacaktır. Herkesin ortak dil ve ortak gelecek paydasında kimliÄŸi, inancı, mesleÄŸi gibi farklılıklarıyla özgür ve sorumlu birey olarak bizimle birlikte olmasından da mutluluk duyacağız. 

2013 yılında baÅŸlayan Sivil-Siyaset serüvenimizi, Eczacı olmam hasebiyle ilaç baÄŸlamında bir örnekle açıklamak istiyorum:

Bir X ilaç piyasaya sürülüp baÅŸarı elde edince, baÅŸka bir firma ilacın molekül yapısını deÄŸiÅŸtirip “Ben de yeni bir ilaç buldum, iÅŸte size Y”, hatta bir baÅŸkası da Z ilacını piyasaya sürüp pastanın büyüklüÄŸüne göre aynı piyasada rekabet eder dururlar. SaÄŸlık piyasasında bu tür ilaçlar “me too“/”benim de olsun” ilaçları olarak tanımlanır.

Bizim siyaset geleneÄŸimiz ve siyasi parti anlayışımız da “kurtarıcı” etrafında oluÅŸan bir yapı (molekül) biçiminde günümüze kadar hep aynı molekül etrafında geliÅŸtirilmiÅŸtir. Ä°simleri farklı farklı olsalar da aslında birbirlerinin aynısıdırlar.

Åžüphesiz yenilenen molekül yan etkiyi düÅŸürmek, etki süresini uzatmak vb. Ä°yi yönleri olur, yeni siyasi partiler de deÄŸiÅŸim ihtiyacına cevap veriyor gibi davranıp olumlu etki gösterebilirler.

Ä°laçların etkisiyle toplum, 2019 yılında yanakları al al olmuÅŸ hatta obeziteye doÄŸru giderken bunu bir zenginlik belirtisi olarak algılıyor olabilir. Bireyler teknolojinin etkisi ile her ÅŸeyi bildiÄŸini zannedip bilge görünüyor olabilir. Kozmetik ürünlerle, askeri dönemlerde aldığı fiziksel darbeleri kapatmaya çalışıyor olabilir. Zihinsel buhranlarını uyuÅŸarak atlatıyor gibi görünebilir amma... 

Son yıllarda yapılan çalışmalarda insanın zihinsel ve bedensel saÄŸlığının ana merkezinin bağırsakları olduÄŸunun ispatlanmış ve bağışıklık sisteminin temel dinamiÄŸinin doÄŸru çalışan bir sindirim sistemi olduÄŸu ortaya konulmuÅŸtur. Buna göre fikri ve maddi olarak doÄŸru düzgün üretemeyen dolayısıyla ne yediÄŸi belli olmayan, fiziki olarak da ne üretirken ne de tüketirken efor sayamadığımız için kısır dönüÅŸüme giren insanlarımız saÄŸlık anlamında kayba uÄŸradıkları çok açık.

Sivil Siyaset kültürü de, siyasetin bağışıklık sistemidir. Bu kültürden yoksun olan siyasetçiler, siyaseti ve siyasetteki yeniliÄŸi, deÄŸiÅŸimi ne anlayabilirler ne de hazmedebilirler.! Sivil olmayan hiçbir ideoloji, din veya siyaset, baskıcı yöntemler dışında birlikte ve eÅŸit yaÅŸamanın gerekliliÄŸini ortaya koyamaz. Zehirli gıdanın vücudun sindirim sistemini bozduÄŸu gibi, siyasal ve ideolojik baskının da siyasetin bağışıklık sistemini bozduÄŸu ortadadır.

Bu bakımdan saÄŸlıklı olmak için doÄŸru beslenmek, saÄŸlıklı bir yaÅŸam için az yiyip çok hareket etmek ve kaliteli bir yaÅŸam için ne yediÄŸine, ne tükettiÄŸine dikkat etmek gibi uymamız gereken zorunlu kurallar olduÄŸu gibi, siyaset için de öncelikle sivil düÅŸünce ve sivil kültür gerekir. Sivil kültür üzerine inÅŸa edilmeyen bir siyaset, eÅŸit ve ortak bir geleceÄŸi de inÅŸa edemez.

Sivil siyaset hareketi de insanlık deÄŸerlerini ‘ortak payda ‘ görenleri ortak bir amaca götürmek için yola çıkıyor. Farklılıklarımızla siyasetin yeni zemininde buluÅŸmak üzere hayırlı olsun.!

 

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır