26 Nisan 2024


Hedonik Çark (Hedonik Adaptasyon) Teorisi



Muhammet Mehdi ERDOĞMUŞ

A- A+

Farkında bile değil çoğumuz, hep aynı yollardan geçiyoruz,

Gördüğümüzde aynı çabalarımız da, değişen bir şey yok çok yazık!

---

Mark Manson’un kaleme aldığı ‘Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı’ adlı kitabında ilk kez karşılaştığım Hedonik Çark (Hedonik Adaptasyon) Teorisi, Brickman ve Campbell tarafından 1971 yılında ortaya atılmıştır.

Brickman ve Campbell’e göre insanlar ‘hem iyi hem de kötü olaylara uyum gösterebilen varlıklardır ve bunun neticesinde de belli bir süre sonra aynı mutluluk seviyelerine geri dönebildiklerini’ öne sürmüşlerdir.

1970’lerde hedonik adaptasyon olarak bilinen bu kavram Michael Eysenck tarafından daha anlaşılır olabilmesi için yorumlanarak ‘Hedonik Çark’ kavramı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

İnsanın, mevcut yaşam koşullarında ortaya çıkan durumlara karşı verdikleri kısa süreli tepkiler olarak ifade edilen Hedonik Çark teorisi, daha geniş anlamıyla, ‘insanların yaşamlarındaki büyük olaylardan sonra dahi ortaya çıkan mevcut durumlara çabucak uyum sağlayarak, bunu normal kabul etmeye başlamasını yani yaşanan değişimlerin kısa sürede standart haline gelerek hem iyi hem kötü olaylara uyum gösterme eğilimini göstererek bir süre sonra aynı mutluluk seviyelerine geri dönmelerini’ ifade eder.

Yaratılış bakımından insanoğlu, duyduğu acılara, üzüntülere, zamanla alışkanlık gösteren bir varlıktır. Bu durum, insanoğlunun yaşama karşı gösterdiği adaptasyonun bir parçasıdır.

Geri kalmış toplumlarda Hedonik Çark teorisi, yönetimler eliyle duygulardan arındırılarak toplumu biçimlendirme yöntemi olarak kullanılmaktadır.

Baskılara, dayatmalara, hukuksuzluklara, ilgisiz, duyarsız ve tepkisiz bir toplum oluşturmak için başarıyla uygulanmaktadır. Nesiller değişse de başa saran bir kaset gibi aynı şeyler hep tekrarlanır.

Dedelerimiz, babalarımız ve bizler de (Y Kuşağı) bu ülkede devamlı demokrasi, adalet, eşitlik, hak-hukuk, barış, özgürlük istemekle geçirdik. Sonuç sadece bir “hiç!” oldu.

Bizden sonraki nesil de (X Kuşağı) yaşamını aynı şeyleri istemekle geçirecek. Ne yazık ki bu döngü Hedonik Çark (Hedonik Adaptasyon) yöntemiyle sürdürülmektedir. Bazılarımız dayatmalara karşı tepkiler versek de toplumsal çoğunluk başladığı yere tekrar dönüyor.

“Bir musibet, bin nasihatten daha iyidir” deyimini dikkate alarak, yaşadığımız ağır krizlerin bizi gaflet uykusundan uyandıracağını umuyorum.

İnsanca yaşamak, imkanlardan eşit yararlanmak, eşitler olarak adalete muhatap olmak, her toplum gibi bizim de hakkımız değil mi?

Duyarsız, ilgisiz, tepkisiz kalarak insanlık onurumuzu koruyabilmemiz mümkün olmadığına göre bize uygulanan Hedonik Çark (Hedonik Adaptasyon) politikalarına karşı hep birlikte saf tutmalıyız.

---

Bir kısır döngü bu dünden bugüne uzamış aynı çark sistemi,

Yarınlara umutla bakmak için bu çarka dur demek gerek!

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır