Geçen hafta Boko Haram’ın, Nijerya’da pirinç tarlasında çalışan 110 çiftçiyi katlettiÄŸi ve çok sayıda kadını da kaçırdığı haberini duymuÅŸsunuzdur sanırım. Ne vahÅŸet ama!
Ancak bu korkunç olayın vahÅŸet boyutuna raÄŸmen medyada pek etki bırakmadığı izlenimi edindim. Bunun gerekçesi sürekli benzer vahÅŸetlere maruz kalmamız olabilir. Nitekim dünyamızın neredeyse her bölgesinde yoÄŸun bir acı, ölüm, zulüm, dram ve vahÅŸetten geçilmiyor.
Ufak bir medya arÅŸiv araÅŸtırmasından sonra sadece Boko Haram’a iliÅŸkin son yıllarda dehÅŸet verici onlarca haberle karşılaÅŸtım. Bunca olayın vahÅŸet boyutlarının nasıl da sadece basit rakamlar olarak hayatımızdan gelip geçtiÄŸine üzüldüm, bir yönüyle de kayıtsızlığımıza irkildim.
Öldürülen militanlar, askerler, katledilen çiftçiler, kaçırılan öÄŸrenciler, kadınlar, Çad’da hapishanede zehirlenen onlarca Boko Haram militanı, Nijerya askerlerinin 5 yaşındaki küçücük çocukları dahi Boko Haram baÄŸlantısı sebebiyle gözaltını alması ve daha niceleri sadece son bir-iki yıl içinde yaÅŸanmış olaylardı.
Bunca dehÅŸet verici haberler sürekli tekrarlanınca, ölenler sadece rakamlardan ibaretmiÅŸ gibi algılanıyor. Bir de olayların yaÅŸandığı coÄŸrafyanın da insanların bakış açılarını deÄŸiÅŸtirdiÄŸi açıktı. Ölümler Afrika’da gerçekleÅŸince sanki ölenler insan deÄŸilmiÅŸ, Afrikalıların hayatı daha deÄŸersizmiÅŸ gibi bir yaklaşım hissediliyor. Oysa söz konusu olan insan hayatı olunca beyaz-siyah, Avrupalı- Afrikalı, kadın-erkek arasında fark yoktu.!
Beni, okuduÄŸum haberle ilgili dehÅŸete düÅŸüren diÄŸer bir durum ise çiftçilerin öldürülme biçimleri idi. Barbarca, canice yapılmıştı katliam. Çiftçiler baÄŸlanıp, boÄŸazları kesilerek katledilmiÅŸlerdi. Bu çiftçiler bizim mevsimlik iÅŸçilerimiz gibi bir bölgeden baÅŸka bir bölgeye gidip çalışan emekçiler. Bin kilometre yol gidip, pirinç tarlasında çalışırken canice katledilmek; hakikaten bu vahÅŸete akıl sır ermiyor.
VahÅŸetin müsebbiplerinin insanlıktan nasibini almadıkları açık; bu muameleyi meÅŸrulaÅŸtıracak bir sebep henüz yeryüzünde keÅŸfedilmedi. Ancak militanları birer canavara dönüÅŸtüren bu örgütsel motivasyonun kaynağı üzerine düÅŸünmek gerekiyor.
Boko Haram cihatçı bir grup olarak Nijerya’da 2009 yılında faaliyete baÅŸlamış. Onlarca eylem yaparak, bölgeye dehÅŸet ve korku salmış. Terörün tanımı da tam olarak bu. Yani sayısız terör eylemi gerçekleÅŸtirmiÅŸ.
Nijerya hükümeti ise bu eylemden de önce “cihatçıların yenildiÄŸini ve eylemin gerçekleÅŸtiÄŸi bölgeye dönmenin güvenli olduÄŸunu” iddia ediyormuÅŸ. Ancak örgütün eylemleri devam ediyor ve henüz geçen ay yine 22 çiftçi daha katledilmiÅŸ.
İŞİD baÄŸlantısı olan bu örgütün sebep olduÄŸu ölüm sayısının 40 bin civarında olduÄŸu iddia ediliyor. Devletlerin örgüt ile mücadele de pek doÄŸru yöntemler izlemediÄŸi medya haberlerinden anlaşılıyor. Anlaşılan ÅŸiddete karşılık daha fazla ÅŸiddet ile sorunun çözülmesi amaçlanıyor ancak ÅŸiddet sadece daha fazla ÅŸiddet doÄŸuruyor.
Askeri yöntemler ile sorunların çözüleceÄŸine dair bir inanç ile ciddi hak ihlalleri yapılıyor hükümetlerce. Oysa örgütün motivasyonunu ve amaçlarını doÄŸru anlamak ve konunun üzerinde uzun uzadıya durulması gerekiyor. Bu konuda çalışmalar yapan bilim insanları var. Bu bilimsel destek olmadan sonuç almak pek mümkün olmasa gerek.
Benim amacım hangi motivasyon olursa olsun, bu kadar caniliÄŸin nasıl yapılabildiÄŸi üzerinde bir kısa deÄŸerlendirme yapmak.
Farklı düÅŸünceden, farklı inanç, ırk ve hatta farklı ailelerden insanların katledilmesi olayın sadece bir boyutu. Katledilen insanların boÄŸazlarının kesilerek öldürülmesi ise insanın en ilkel, en vahÅŸi, en canavar halini yansıtıyor. Yeryüzünün en cani, en aÅŸağılık, en doyumsuz canlısının yapabileceÄŸi türden bir davranış, yani insanoÄŸlunun. Tarih boyunca benzer vahÅŸetlerin olması, coÄŸrafya, din, inanç farkı olmaksızın insanlık mertebesine çıkamamış, bir anlamda vahye muhatap olmamış insanın davranış biçiminin bu olduÄŸunu gösteriyor.
“Vahye muhatap olmak” ile kastettiÄŸim, insanı yeryüzünün en cani, en vahÅŸi canlısı olmaktan çıkarıp, insan yapan noktanın ilahi tavsiyeye, öÄŸüde uyarak, yani aklederek insanlaÅŸması ve aklı ile vahye muhatap olmasıdır. Bu onu aÅŸağılık noktadan çıkararak ÅŸerefli noktaya ulaÅŸtırır. O yüzden bu vahÅŸet, en basit bir ifade ile aÅŸağılık canlıların terörüdür. Böyle bir terörün ise hangi inançtan, dinden, coÄŸrafyadan olduÄŸu ve kimler insanlar tarafından yapılması da sonucu deÄŸiÅŸtirmiyor.
Yani Boko Haram çiftçilerden ne istiyor olursa olsun veya Budist’i, Hristiyan’ı, Müslümanı kim yapıyorsa yapsın böyle bir cinayet ancak barbarlık olabilir ve bu barbarlığın gerekçesi de insanlıktan nasiplenmemektir. Hiçbir gerekçe böyle bir vahÅŸeti haklı çıkaramaz.
Misafir