Arızalı olan uçak iken pilota sataşmak,

Sadece arızanın görünmemesini engeller!

-----

Jason Smilovic tarafından yazılan, yönetmenliğini Paul McGuigan yaptığı 2006 yılı ABD yapımı suç ve gerilim filmi olan ‘Şanslı Slevin’ (Lucky Number Slevin)’ da geçen Kansas City aldatmacası kavramı; herkes sağa bakarken soldan hamle yapmak, görünenin ardına bakmak, yanlış şeyler veya kişilerle oyalanırken asıl isteneni gerçekleştirmek olarak kullanılır.

Kısaca, içinde bulunulan bir durum karşısında toplumun, kişilerin planlı ve istikrarlı bir şekilde istenilen şekilde yönlendirilerek asıl görmesi gerekenin perdelenerek başka şeylerle meşgul edilmesidir.

Bu bağlamda Türkiye’nin, 15 Temmuz darbe olaylarıyla perdelenerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiği düşünülebilir.

BM üyesi 208 devletten hiç birisine benzemeyen ve hiçbir yönetim biçimiyle tanımlanamayan, demokrasilerde örneği olmayan bir yönetim sistemi başka türlü nasıl kurulabilirdi ki?

Yaklaşık bin yıl sonra ilk defa Türkiye’nin rotası batıdan ayrılmış oldu. Toplumu istenilen amaca yönlendirmek için bu rota değişiminde iktidar-muhalefet, asker-sivil, yargı-medya-üniversiteler ve halkın çoğunluğu aynı safta yer almış oldu.

Bu ucube sistemin ülkeye verdiği ve vereceği zararı perdelemek adına siyasi mühendisler, sistem yerine CB Erdoğan'ın şahsı ve uygulamaları üzerinden kamuoyunu yönlendirmektedirler. Sorunun sistemde değil de sadece bir şahsa aitmiş gibi gösterilmesiyle, toplum olarak bir Kansas City aldatmacası içinde bulduk kedimizi.

Bu sistemin, hedefimiz olan muasır medeniyetler seviyesi, adalet ve hukuk devleti, barış, eşitlik, özgürlük, ekonomik refah, demokrasi, bilim ve teknoloji cağına uyum gibi medeni dünya imkânları sağlayamadığı ortadır.

Bu gerçekliği örtbas ederek aynı sistemle devam etmek isteyen partiler, seçmenin gözünü perdeleyecek yöntemlerle Meclis’e girmek için birbirleriyle yarışmaktadırlar.

Partiler arası bu mücadelenin topluma, ülkeye ne faydası olacak? Sistem değişmedikçe iktidar değişiminin topluma nasıl bir yararı olacak?

Benzer politik oyunları ne zaman fark edeceğiz?

Politikacılar bir yana, Diyanet İşleri Başkanı’nın ara ara kamuoyunu meşgul etmek ve gerçekten uzaklaştırmak için yaptığı açıklamalar bir Kansas City aldatmacası değil midir?

Partilerin geleceğe yönelik vaatleri de sistemin işlevselliğini perdelemek üzerine değil midir?

Bütün bunlar yaşanırken asıl sorun olan ‘sistemin düzeltilmesi’ amaçlanmıyorsa, iktidarda kimin olduğunun bir önemi olmayacaktır. Çünkü kontrolsüz güç herkes için tehlikeli bir silahtır. Hırslı insanların elinde de her an bir faciaya neden olabilir.!

----

Hep aynı aldatmacanın içinde oyalandırıldık,

Söylemleri farklı olsa da amaçları aynı olanlarca!