Amerika’nın iki tarafla ayrı ayrı yaptığı müzakereler sonunda oluşturup Ukrayna ve Rusya’ya sunduğu barış planının ayrıntıları geçtiğimiz hafta belli oldu.
Mevcut cephe hattı yaklaşık yeni sınırları oluşturacak, yani Ukrayna toprağının %20’sini kaybedecek. Ukrayna’ya NATO üyeliği yok ama AB üyesi olabilecek. Ukrayna’ya güvenlik garantileri ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri tarafından sağlanacak. Ayrıntılar burada.
En azından yıllardır yaptığımız yorumları izleyenler için, plan hiçbir sürpriz içermiyor, tek bir konu hariç. Ukrayna’nın ve Avrupa’nın karşılaştığı bu ağır sonucun şaşırtıcı bir yönü yok. Şimdi, üst üste yaptıkları çok sayıda büyük yanlışın bedelini ödeme zamanı. Kaçma şansları yok, bu plana evet de deseler hayır da deseler ödeyecekler.
ABD Başkanı Trump’ın açıklamasına göre Rusya evet demeye yakın duruyor ama Ukrayna ile Avrupa ülkelerinin çoğu itiraz ediyor.
Üstelik Washington’dan bir de ültimatom geldi. Başkan Yardımcısı JD Vance net bir çözüm önerisi sunduklarını, kısa sürede cevap beklediklerini açıkladı ve ilave etti: “Ruslar ve Ukraynalılar ya evet der ya da ABD bu süreci terk edip gider”.
Planın tek sürprizi, Rusya’ya bırakılacak beş vilayetten biri olan Kırım’ın ABD tarafından Rus toprağı olarak resmen tanınacağı. Halbuki daha makul olan, Rusya’ya fiilen (de facto) bırakılacak toprakların dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu tarafından hukuken (de jure) tanınmaması idi. Türkiye de böyle yapmalıdır. Belki Çin bile öyle yapacaktır. Rusya’nın bu çözümü kabul etmemesi için bir neden de görünmüyordu.
Trump yönetimi, Moskova’yı çok mutlu ettiği kesin olan bu ödün karşılığında elbet bir şeyler kopardı, ne olduğu herhalde zaman içinde ortaya çıkacaktır. Tahminim, koparılan karşılığın Ukrayna değil Amerika’nın çıkarlarına hizmet ettiği. Yani arabulucu Trump yönetimi, gayri ahlaki bir davranışla Ukrayna toprağı üzerinden verdiği bir ödünü kullanarak, Ukrayna’ya değil Amerika’ya çıkar sağladı. Bu yakışıksız bezirganlığı, hiç olmazsa barış anlaşmasından sonra yapabilirlerdi.
Trump şimdi, Amerika’nın Kırım’ı Rus toprağı olarak tanıması Ukrayna’nın da tanımasını gerektirmez diyor. Zaten hiçbir Ukrayna hükümeti bunu yapamaz.
Ancak bu kesinlikle, Amerika’nın ipine tutunarak kendisinden kat kat güçlü komşusuyla savaşmak gibi akıl almaz bir kumarı kabullenen Ukrayna’nın ödediği en büyük bedel olmayacak.
Trump planına tepkili Ukrayna ve Avrupa ülkeleri mukabil barış planı hazırladı ve hafta içinde Washington’a sundu, ayrıntıları Reuters ajansı açıkladı.
Ukrayna-Avrupa Planı, önce bir ateşkes anlaşması yapılmasını öngörüyor. Ukrayna’nın olası toprak tavizi konusunda hiçbir şey söylemiyor ve konuyu tamamen ateşkes sonrası yapılacak müzakerelere bırakıyor. Ukrayna NATO üyesi olmayacaksa, NATO’nun 5. maddesi benzeri bir düzenlemeyle (birimiz hepimiz için) güvenlik garantisi verilmesini ve ABD’nin garantörler arasında yer almasını öneriyor.
Ukrayna-Avrupa planının uygulanabilirliği yok, esas olarak kendi yanlışları sonunda içine düştükleri çıkmazı yansıtıyor.
Ateşkes anlaşması Ukrayna’ya daha erken barış getirmeyecek, aksine uzatacak. Daha önce Minsk II sürecinde yaşanan olumsuz deneyim nedeniyle Rusya ateşkese karşı, doğrudan barış anlaşması istiyor. Trump yönetimi de öyle düşünüyor. Ukrayna savaşında bir ateşkes anlaşmasının niçin uygun olmadığının ayrıntılı gerekçelerini, İngiliz profesör ve Doğu Avrupa uzmanı Anatol Lieven’ın analizinde bulabilirsiniz.
NATO’nun 5. maddesi benzeri bir düzenlemeyle güvenlik garantisi verilmesi ise, Ukrayna’nın başka bir isim altında NATO üyesi olması demek, ciddi tarafı yok. Diplomatik dilde buna “non-starter” diyorlar (umutsuz girişim).
Almanya dahil pek çok Avrupa ülkesinin, hatta Amerika’nın önceki başkanı Biden yönetiminin Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı olduğu biliniyor. Amerika ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna için savaşmak istemediği zaten ortada.
Şimdi Ukrayna ve Avrupa’nın önünde kısa sürede karara bağlanması gereken iki seçenekli bir tercih var.
– Trump planına evet
Rusya’nın savaşı kazandığı resmen tescil edilmiş olacak.
Amerika ve Avrupa’daki savaş yanlıları yıllardır Rusya bu savaşı kazanamaz, kazanması mümkün değildir, Rusya kaybetmek zorundadır, Moskova’da rejim değişmelidir deyip durdular.
Dediklerinin hiçbiri çıkmadı. Devasa bir itibar kaybına uğrayacaklar ve o nedenle panik içindeler.
Avrupa’nın büyük gazetelerinden birinde çıkan baş yorumun ilk cümleleri en iyi şekilde, yaşanan paniğin hezeyanları olarak anlaşılabilir:
“Amerika’nın şimdi Rusya ve Ukrayna’nın imzalaması için bastırdığı ‘barış anlaşması’ barış getirmeyecek. Tersine, tam da Vladimir Putin’in sömürgeci ve emperyalist genişlemesi ve adım adım daha çok Avrupa toprağını ele geçirmek için ihtiyaç duyduğu bileşenleri içeriyor.”
Daha kötüsü, savaş başladıktan sadece günler sonra başlayan müzakerelerde Ukrayna ve Rusya, Trump planı şartlarının nerdeyse aynısını içeren bir barış planı üzerinde Mart 2022’de anlaşmıştı (İstanbul ve Antalya’da). Rus ordusu geri çekilecekti. Şu farkla ki, Ukrayna şimdi kaybettiği dört vilayeti kaybetmemiş, ülke yıkıma uğramamış, yüzbinlerce insan ölmemiş olacaktı.
Amerika ve İngiltere araya girdi, “savaşa devam et, biz askeri yardım sağlayacağız, Rusya’yı yeneceksiniz” dediler ve barışı kabul ettiğini açıklamış Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’yi savaşa devama ikna ettiler. Avrupa ülkelerinin hiçbirinden en küçük bir tıs çıkmadı.
Hep beraber kaybettiler.
Bu ağır hesabı kim ödeyecek?
Zelenski Ukrayna halkına bunu nasıl anlatacak?
– Trump planına hayır
Ukrayna ve Avrupa, aslında Trump planına hayır demek lüksüne sahip değil. Ama bugüne kadar öylesine vahim yanlışlar yaptılar ve şimdi o kadar panik içindeler ki, mümkün.
O durumda Washington aradan çıkacak, herhalde şimdi azalttığı silah yardımını tamamen durduracak ve kritik istihbarat desteğini kesecek.
Ukrayna’nın sadece Avrupa’nın yardımıyla mevcut cephe hattını tutabilmesi çok zor. Bugün yaşadığından daha büyük felaketlerle karşılaşabilir. O durumda Avrupa ülkeleri, Rusya karşısında daha da küçük düşürücü bir aşağılanma yaşayabilir.
Avrupa ülkelerinin Rusya’yla savaş için yeterli askeri ve askeri gücü yok. Şimdi bütçeler arttırılıyor, o güce ulaşabilmeleri yıllar sürecek. Bazı büyük Avrupa ülkeleri, ellerindeki etkili konvensiyonel silahlarla ve Ukrayna’yı kullanarak Rusya’nın iç bölgelerinin vurulmasını sağlayabilir.
O takdirde Rusya nasıl cevap verilebilir, bir numaralı güvenlik yetkilisi Sergey Şoygu iki gün önce açıkladı: Rusya’ya karşı konvensiyonel silahlarla yapılan bir saldırı ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne kritik tehdit oluşturursa, nükleer silah kullanma hakkına sahibiz.
Umalım ki iş o noktaya tırmanmasın.
Muhtemelen neler olabileceğini Trump sosyal medya hesabından Zelenski’ye hitaben yazdığı kısa mesajda özetledi: “Barış yapabilirsin veya ülkeni tamamen kaybetmeden önce üç yıl daha savaşabilirsin.”
Ukrayna’nın çıkarı şimdi barışı gerektiriyor, ilerde daha iyi koşullar bulabilmesi tehlikeli bir hayal.
Misafir