Ukrayna savaşı, küresel jeopolitik dengeler açısından 2. Dünya Savaşı sonrası yaşanan en belirleyici olaylardan biri, belki birincisi.
Savaşın üçüncü yılına girerken, neticenin Ukrayna’nın yenilgisi ve Rusya’nın zaferi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Haziran 2023’te başlayan Ukrayna karşı saldırısının devasa başarısızlıkla bitmesi bunu gözler önüne serdi. Savaşın ayrıntılı ve kesin sonuçlarını görmek için barış veya kalıcı ateşkes anlaşmasını beklemek gerekecek; ama kazanan ve kaybeden tarafların değişmesi pek mümkün görünmüyor.
Savaşın kaderini belirleyen ana parametrelerin hepsi, baştan beri ve öngörülebilir gelecekte değişmesi beklenemeyecek şekilde, Ukrayna’ya karşı Rusya’nın lehindeydi: Asker havuzunu besleyen nüfus (4 misli), ekonomik güç (14 misli), askeri güç (daha yüksek oranda) ve askeri-endüstriyel kapasite (daha yüksek oranda).
İkinci olarak, Batılı siyasetçilerin ve medyanın büyük kısmı Rusya’nın kazandığını itiraf etmekten kaçınsa da, Washington yönetiminin halen üstünde çalıştığı yeni strateji, Ukrayna’nın kaybettiği toprakları geri alabilmesini mümkün kılacak nitelikte askeri-ekonomik yardım öngörmüyor.
Bu koşullarda, Ukrayna’nın kazanmak için yeni bir deneme yapabilmesi dahi mümkün değil.
* * *
Amerika’nın etkili gazetelerinden Washington Post kısa süre önce Biden yönetiminin hazırladığı yeni Ukrayna stratejisini açıkladı.
Uzun dönemli strateji “kaybedilen toprakların geri alınması vurgusunu kaldırmak” (de-emphasize), onun yerine “yeni Rus hücumları karşısında kendini koruması için Ukrayna’ya yardıma etmek” üzerine kurulu. Yeni hedef “Rusya’nın halen işgal ettiği %20’den daha fazlasını Ukrayna’nın kaybetmemesi.”
Ukrayna’ya yardım, daha fazla toprak kaybetmemek hedefi çerçevesinde savunmasını ve ekonomisini güçlendirecek nitelikte olacak. Avrupa Birliği yolu açılacak. NATO üyeliği söz konusu değil.
“Bize güçlü silahlar verin, Rusya’yı mağlup edelim” diyen Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski veya onun Dışişleri Bakanı Kuleba gibi kişilere bir görevlinin yanıtı şok edici: “Geçen yıl karşı taarruzda milyon dolarlık bir tankın 10.000 dolarlık bir mayınla imha edildiğini gören Ukraynalılar, herhalde sihirli değnek çözümleri olmadığının farkına varmışlardır.”
Başka bir ülkenin ipiyle büyük savaşa girenlerin acı sonu bu.
(Aslında o pahalı tankları imha eden Rus mayınlarının bedeli 1.000 doların bile altında).
Yeni strateji keskin bir değişimi ifade ediyor. Biz bir yıl önce bu olası radikal dönüşüme işaret etmiştik, neredeyse aynen gerçekleşti.
Tabii yeni strateji, Kasım 2024 seçimini Biden’ın kazanmasına bağlı. Ama Trump seçilirse Ukrayna’nın durumu daha iyi olmayacak.
Başkan Biden, ABD’nin “dünyanın değil, dünya tarihinin en güçlü ülkesi” olduğunu vurgulamaktan hoşlanır. Böylesine bir kibir ve kendini beğenmişlik, elbet Rusya karşısındaki mağlubiyeti açıkça kabullenemeye izin vermez.
Ancak Zelenski’nin son Washington ziyareti sırasında yapılan ortak basın toplantısında Biden’ın seçtiği ifade tarzı aslında, burada yazdıklarımızı doğruluyor. ABD Başkanı’nın gerçekleri gördüğünü ortaya koyuyor:
“Rusya başarısız kaldı – Ukrayna’yı haritadan silmeyi başaramadı… Biz Ukrayna’nın kazandığını görmek istiyoruz… kazanmak demek, Ukrayna’nın egemen ve bağımsız bir millet olması ve kendisini bundan sonraki saldırılara karşı koruyabilmesi demektir. Bizim amacımız budur.”
Ama savaşın başında Biden yönetimi, çoğu gerçekleşmeyen başka amaçlar açıklamıştı. Rus ordusunu “bir daha böyle bir savaş yapamayacak duruma indirgemek” (degrade) gibi.
Rus ordusu şimdi savaş öncesine göre daha güçlü. Askeri endüstri üç vardiya çalıştırıldı, mesela tank üretimi 5,6 kat, top mermisi üretimi 18 kat arttırıldı, vs. Rusya karşıtlığı ile bilinen Amerika’daki Savaş Çalışmaları Enstitüsü’nün yorumu:
“…ABD istihbarat kaynaklarına göre, Rusya savaştaki insan gücü kayıplarının yerini doldurdu ve endüstriyel tabanını yüksek tempoda çalıştırarak malzeme kayıplarını telafi etti… Bu savaşın sonunda muzaffer Rus ordusu, savaş deneyimi de kazanmış olarak, 2022 öncesine göre epeyce daha büyük olacak.”
İki yıldır pek çok Batılı askeri uzman ve politikacı, Rus ordusunu köhne bulan, küçümseyen açıklamalar yaptı. Şimdi Avrupa’da pek çok ülkede, aynı ordunun savaştan güçlenerek çıkmasının doğurduğu yaygın endişeler dile getiriliyor.
Avrupalı politikacılar arasında en son moda, o endişeleri dile getirirken, “Rusya eğer kazanırsa” diye şartlı cümle kurmaya özen göstermek. “Rusya kazanırsa Ukrayna sınırında durmayabilir, Alman ordusunu hızla yeniden inşa etmeliyiz” diyen Almanya Savunma Bakanı Pistorius gibi.
* * *
Zelenski ayağına gelen muazzam fırsatı kullanamadı, tekmeleyip çöpe attı. NATO dışında kalabilir, hem Avrupa hem Rusya’yla iyi ilişkiler inşa edebilir, Ukrayna’yı Avrupa Birliği’ne üye yapabilir, böylece Batı Avrupa ile Doğu Slavları (Ukrayna, Rusya, Belarus) arasındaki tarihi uzlaşmanın yolunu açan lider olarak adını altın harflerle tarihe yazdırabilirdi.
Esasen tarih ve coğrafyanın Ukrayna’ya bahşettiği kader, o büyük uzlaşmanın öncüsü olmaktır. Bunu daha iyi yapabilecek ülke yoktur. Zelenski 2019’daki seçim kampanyasını, tam da o doğrultuyla uyumlu vaatler üzerine kurmuştu. Seçildikten sonra, esas amacı küresel liderlik iddiasını sürdürmek olan Amerikalı politikacıların büyüsüne kapıldı, onların peşinden gitti.
Zelenski büyük uzlaşma yerine büyük kumar oynamayı seçti ve kaybetti. Kiev’in hakkı, Batı ve Doğu Avrupa’yı birleştiren muhteşem köprü, Brüksel’in doğudaki eşdeğeri, Avrupa’nın diğer birleştirici merkezi olmaktır. Kiev’in hakkını veremedi, kanlı hesaplaşma meydanına dönüştürdü.
Hemen vurgulayalım. “Ukrayna kahramanca savaştı, AB üyeliğini hak etti” diyenler Ukrayna’nın dostu değildir. Avrupa’nın ayrılamaz bir parçası Ukrayna’nın, bunu kanıtlamak için, kolay kaçınılabilir ve mahvedici bu savaşı yaşaması asla gerekli değildi.
Ağır yenilginin sorumlusu Zelenski’nin uzun süre ayakta kalabilmesi zor. Şimdi çaresizlik içinde küçük kumarlar oynuyor.
Genelkurmay Başkanı Zalujni’yi görevden aldı. Nedeni askeri veya stratejik değil, Zalujni’nin dar olanaklara rağmen savaşta gösterdiği kahramanlıklar nedeniyle Ukrayna’da en sevilen kişi ve Zelenski’den daha yüksek halk desteğine sahip olması.
Askerler de komutanlarına tam destek veriyor. Kyiv Post gazetesinin görüştüğü, cephede savaşan farklı rütbelerdeki askerlerin hepsi, görevden almayı Zelenski’nin kişisel iktidarını ülkenin güvenliğinin üstünde tutmasına bağlıyor.
İşin bir başka acı yönü, Zelenski karar verirken önce Washington’a danışmak zorunda kaldı.
Şiddetli çatışmaların sürdüğü cephede Rusya şimdi asker ve silah üstünlüğüne sahip. Ona rağmen Rusya’nın önceliği, yeni arazi parçalarını ele geçirmekten çok Ukrayna ordusunu hırpalamak ve aşındırmak gibi görünüyor.
Rusya Cumhurbaşkanı Putin rahat. Amerikalı gazeteci Tucker Carlson’la yaptığı ve dört günde 200 milyondan fazla kişinin izlediği mülakatta, pek çok soruyu kahkahalar atarak cevapladı. Bir yandan da, kağıtları göğsüne yapışık tutan poker oyuncusu gibi, elini göstermiyor. Ukrayna’dan gelecek barış müzakeresi önerisine açık olduğunu vurguluyor, ama kazanan taraf olarak masada hangi koşulları dikte edecek, belli değil.
Bir an önce barış en çok Ukrayna’nın çıkarına. Savaş ne kadar uzarsa, Ukrayna devleti veya ordusunun üzerine karabasan çökme ihtimali o kadar artacak.
Bakalım Zelenski bu kez ne yapacak.
Misafir