20 Nisan 2024


Ne İstiyorsunuz Gençlerden!



Muhammet Mehdi ERDOĞMUŞ

A- A+

Olmasa bir çıkar kim tutar sizi el üstünde bir düşün,
Derdini çözmek yerine nasihat verene asma kulak!
---
Anayasa’ya göre 18 Haziran 2023 tarihinde yapılacak olan cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimlerine bir yıldan kısa bir süre kaldı. Seçimlerde oy kullanması beklenen seçmen sayısı yaklaşık 64 milyon kişidir. Bu seçmenin yaklaşık 13 milyonunun, yani yüzde 16’sının Z kuşağı olarak tanımlanan gençlerden oluşması, partilerin gençlere yönelik politikalarını da etkilemektedir.
Ülke olarak siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarla boğuşuyoruz. Her alanda yeni krizlerle karşı karşıyayız. Geleceğe ilişkin belirsizlik ve umutsuzluk toplumun bütün kesimlerini kuşatmış durumda. Bu durumdan en çok etkilenenlerin başında doğal olarak gençler gelmektedir.
Bilinçli ve planlı olarak oluşturulan ideolojik-siyasal ve toplumsal kutuplaşmanın hedefinde hep gençler var. Gençler sadece resmî ideolojinin hedefinde değil, ideolojilerin, örgütlerin, cemaat ve partilerin de öncelikli hedef kitlesidir.
Bu kesimler tarafından gençler, bir “av” olarak değerlendirilmektedir. Gençleri “av” durumuna düşüren en önemle neden de yoksulluktur. Yoksulluk, gençleri sömürüye açık hale getirmektedir.
Don Quijote’nin dediği gibi ‘’Eğitim gören bir talebenin çektiği zorluklar şunlardır: Her şeyden önce yoksulluk. Talebenin yoksulluk çektiğini söylemekle, bence bahtsızlığı konusunda daha fazla bir şey söylemeye gerek kalmıyor; çünkü yoksul olan, iyi olan her şeyden yoksundur.’’ Ve ‘’Yoksulların yüreğini en çok sızlatan şey, açlık ve kıtlıktır.’’
Ne yazık ki toplum olarak yoksulluk ve yoksunluk çekiyoruz. Gençlerimiz, nitelikli ücretsiz eğitimden yoksun oldukları gibi, yoksulluk nedeniyle ayrıcalıklı özel eğitimden de yoksundurlar. Bu durum, kaçınılmaz olarak gençlerimizi ideolojik grupların, cemaatlerin, örgütlerin “avı” olarak görülmesine neden olmaktadır.
Gençlerin sorunlarına çözüm bulmak yerine siyasi partilerin, “Gençlik kolları” adıyla siyasi birimler oluşturmaları durumun vahametini göstermek bakımından çok önemli bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum.
Fırsat eşitliği ve adaletin olmadığı eğitim sisteminde yaşanan sorunların, gençleri nasıl bir ortama sürüklediği ortadadır. Sadece barınma sorunundan dolayı örgütlü grupların himayesine sığınmak zorunda kaldıkları bilinmektedir. Bunun sorumlusu gençler ve aileler değil, siyasetin kendisidir.
Bir-iki genci parti vitrine çıkararak gençleri ve tercihlerini kazanmak, asla masum bir yaklaşım değildir. Bu yöntemle gençlerin oyunu kazanmak mümkündür ancak gençliğin istismar edildiği de çok açıktır.
Büyük çoğunluğunun hayallerini gerçekleştirecek, iş ve geçim zorluğu çekmeden sınırsız dünyalarında özgürce dolaşacak imkân aradıklarını göz ardı edemeyiz. Gençlerin yolu açılmadan ve talepleri karşılanmadan ülkenin de yolu açık ve aydınlık olmaz. 
Yazımı Don Quijote’un silahtarı Sancho Panza’ a verdiği nasihatle bitirmek istiyorum. 
‘’Gözlerini kendine çevirip kendi kendini tanımaya çalış; varılması en zor olan bilgi budur. Kendini tanırsan, öküze özenen kurbağa gibi şişinmezsin.’’
‘’Faziletli ve mütevazı olmayı, günahkâr ve soylu olmaktan daha değerli say. Kendine yol olarak fazileti seçersen, faziletli işler yapmakla övünürsen, prenslere, senyörlere özenmene hiç gerek kalmaz.’’
---
Bakma herhangi bir makama gelmişlere çoğu liyakatsiz cahil,
Kendini tanımak ve geliştirmek en büyük zenginlik!

 

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır