26 Nisan 2024


NORMALLEÅžME NE ZAMAN OLACAK?-1



Prof.Dr. Ahmet ÖZER

A- A+

YaÄŸmurlu Bir Günün Sabahı

 

Sabah uyandığımda dışarıda hafiften ufak ufak bir yaÄŸmur çiseliyordu. Hava kurÅŸuni bir ışıklık içerisindeydi. Bahçede kuÅŸ sesleri arka caddede temizlik yapan aracın çıkardığı homurtulu seslere karışıyordu. Derken belediye aracının gürültüsü gittikçe azaldı, sonra kaybolup gitti. Ortalık tamamen yaÄŸmurda rakseden kuÅŸ cıvıltılarına kaldı. 

 

Pencereyi açtım içime yaÄŸmurda temizlenmiÅŸ havayı çektim. Hayat bütün haÅŸmetiyle ve çekiciliÄŸi ile devam ediyordu. Tam bu esnada birden aklıma karantinada olduÄŸumuz, evden dışarı çıkamayacağımız geldi. Hayıflandım.

 

O an beyin saniyeler içinde yaÅŸadığımız günlerin alaborasını hatırlayıp hafızama nakÅŸetti. Bunları hatırlayınca ister istemez korona virüsüne dair yaÅŸadıklarımız hücum etti aklıma. YaÄŸmur ve korona düÅŸüncesi bir anda bir birine karıştı. Acaba virüsün yaÄŸmur ile teması nasıl sonuç verirdi?

 

YaÄŸmur gittikçe ÅŸiddetini artırıyordu. YaÄŸmurlu muhayyilemde virüsü defetmenin yollarını aradım. Korona virüsünü bu yaÄŸmur temizleyip götürse ne iyi olur diye düÅŸündüm. 

 

Biraz sonra yaÄŸmur dindi, hava açtı, ortalık iyice dinginleÅŸti. Balkona çıktım dışarda kimsecikler yoktu. Tekrar kendi gerçeÄŸime döndüm; içeri girdim, bugünkü yazımı yazmaya baÅŸladım. 

 

Yeni Normale GeçiÅŸ Ne Zaman?

 

Bir arkadaşım dün (yani 23 Nisan’da) bana, “Türkiye’de Yeni Normale GeçiÅŸ Takvimi” diye adlandırılmış olan bir çizelge gönderdi. Belirleme ilginç.. Yeni normale geçiÅŸ.. Bu sözcükleri yan yana böyle alegorik bir biçimde görünce ilk etapta bana da acayip geldi, yadırgadım. Demek ki bir de “eski normal” varmış diye düÅŸünmekten kendimi alamadım.

 

Bu bir yana, bu çizelgedeki bazı önemli tarihlere ve önemli rakamlara dikkatinizi çekmek istiyorum; hem geçmiÅŸe hem de geleceÄŸe iliÅŸkin tarihler ve rakamlar bunlar. BelirsizliÄŸin insana kök söktürdüÄŸü ÅŸu günlerde bir nebze de olsa insanın önünü görebilmesi iyi gelecektir…

 

Ä°ki Önemli Milat

 

Ä°lk önemli milat, hatırlanacağı üzere 10 Mart’tır. Bu tarihte ilk vaka görüldü, bundan tam bir hafta sonra 17 Mart’ta ilk ölüm vakası meydana geldi. Bir kısmımızın Korona Virüsü ölümüyle ürperdiÄŸimiz ilk an bu andır iÅŸte.

 

Oysa bundan aylar önce, Aralık’ta, Çin’de harıl harıl insanlar ölüyordu ve biz bu bela bize sanki hiç bulaÅŸmayacak gibi, hiçbir ÅŸey yapmadan, uzaktan seyrediyorduk.

 

Bir an durun ve düÅŸünün; ÅŸimdilerde Türkiye’de günde yüzü aÅŸkın kiÅŸi ölüyor ve ölüm sayısı iki bin beÅŸ yüz civarında. Biz ise adeta artık kanıksadık ölümleri ve olan biteni. 

 

Ä°ÅŸte alışkanlık denen ÅŸey budur. Kanıksama, karakter ve kader. DiÄŸer bir deyiÅŸle kanıksamanın alışkanlığa, alışkanlığın karaktere, karakterin de adeta razı olunan kadere dönüÅŸmesi. Ä°ÅŸte böyle garip bir mahluk insanoÄŸlu. 

 

Hiçbir Åžey Eskisi Gibi Olmayacak mı Gerçekten?

 

Günlerdir yazılıp çiziliyor, “Artık hiçbir ÅŸey eskisi gibi olamayacak” diye. Sahiden öyle mi olacak? Hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak mı? Emin deÄŸilim! Bu vurdum duymazlığımızı görünce, olaylardan ders almayan tavrımızı hatırlayınca emin olamiyor insan..

 

Tam bu noktada, bunları düÅŸünürken, baÅŸka bir arkadaşın (M.Kızılkaya’nın) bugün bana gelen yazısının baÅŸlığı aklıma geliyor; yazının baÅŸlığı, “Her ÅŸey Eskisi Gibi Olacak”. Yazar bunu “ hiçbir ÅŸey eskisi gibi olamayacak” diye yazanlara nazire olacak bazı örneklerle açıklıyor. 

 

GeçmiÅŸi Hatırlamak

Hatırlayalım, 19. Yüzyıl bitip de 20. Yüzyıla girildiÄŸinde insanlar hiçbir ÅŸey eskisi olmayacak dediler. Çok deÄŸil, 14 yıl sonra 1. Dünya Savaşı patlak verdi ve bu savaÅŸta 20 milyon insan can verdi. Öyle deÄŸil mi? DehÅŸetengiz bir ÅŸey.

 

Durun bakim, daha dehÅŸetlisi var. Bu dehÅŸetten sonra insanoÄŸlu gene o lafa sarıldı, “bundan sonra hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak” diye yazıldı, çizildi. O külliyata bakıyoruz, bu konudaki makaleler, kitaplar öyküler peÅŸ peÅŸe gelmiÅŸ. Ama ne yazık ki öyle olmamış. Her ÅŸey eskiden daha beter olmuÅŸ.

 

BilindiÄŸi gibi, sadece 20 yıl sonra bu savaÅŸa rahmet okutacak olan FaÅŸizm dünyayı kasıp kavurdu ve bu savaÅŸta tam 55 milyon insan öldürüldü, bir o kadar da sakat kaldı.

 

Gene hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmayacak, dendi ama ondan sonra SoÄŸuk SavaÅŸ dünyayı sardı ve orda burada savaÅŸlar, iÅŸgaller, katliamalar en az diÄŸer savaÅŸlar kadar can almaya devam etti. 

 

Kendisini her ÅŸeye hakim gören egemenler, güç zehirlenmesine uÄŸramış diktatörler, kendini dev aynasında gören kompleksli liderler, kibirli generaller dünyayı kana bulamaya devam ediyorlardı ki bu Covit 19 denilen bela her ÅŸeyi birden istop ettirdi.

 

Peki, savaÅŸların durması için bir Virüsün mü devreye girmesi gerekirdi? Ä°nsanın aklı buna ermiyor muydu, kendini bütün canlılarda, doÄŸadan ve tabiattan üstün gören insanın aklı buna yetmiyor muydu? Hayır yetmedi. Aslında her iki izana da sahip olanlar vardı, ama onlar hep azınlıkta kaldı; her platformda haykırmalarına; yapmayın etmeyin, insana insanlığa kıymayın, en kötü barış en iyi savaÅŸtan bin kat evladır, demelerine kimseler aldırmadı.. Gücün gözlerini kör ettiÄŸi egemenler, hırsları aklılarının önünde giden dikta heveslileri onları dinlemediler. Çünkü güç, hırs ve hâkimiyet isteÄŸi her ÅŸeyin önüne geçmiÅŸ, gözlerini kör etmiÅŸti. 

 

Virüs Gözleri Açtı mı?

 

Peki ÅŸimdi bu virüs gözleri açacak mı? KeÅŸke öyle olsa, ama emin deÄŸilim. Yarın iÅŸlerin durduÄŸu yerden devam edeceÄŸinden endiÅŸeliyim.

 

Åžimdi Korona virüsü nedeniyle gene, “Hiçbir ÅŸey eskisi gibi olamayacak”, diye söylenip duruyoruz; ama ne kadar balık hafızalı varlıklar olduÄŸumuzu utuyoruz.  

 

Åžimdiye kadar dünyadaki vaka sayısı iki buçuk milyonu, ölü sayısı da yüz elli bini çoktan geçti. Türkiye’de ise durum daha farklı deÄŸil maalesef. Ölü sayısı üç bine vaka sayısı yüz bine dayandı. Yarınki yazıda bu rakamlar farklılaÅŸacak ve maalesef aratacaktır. Peki bu güne kadar neler yaÅŸadık ne tür önlemler alındı, ÅŸöyle bir hatırlayalım.

 

Bunları hatırladıktan sonra asıl soruyu soralım: “Fırtına ne zaman dinecek? NormalleÅŸme ne zaman olacak?”, diye. Ben bunları düÅŸünüp yazarken dışşarda yaÄŸmur tamamen durmuÅŸ hava iyice aydınlanmış, ortalık duru bir hal almıştı. (Devamı gelecek yazıda)

 

 

NORMALLEÅžME NE ZAMAN BAÅžLAYACAK-2-

 

Tespit Edilen Vaka ve Ölümler

Bu virüs10 Martta ilk vaka olarak tespit edildi, 17 Martta ilk ölüm yaÅŸandı demiÅŸtik. Sonrasında acı gerçekle yüz yüze geldik. Daha sonrası ise korku panik ve toplumsal travmaydı. Ard arda tedbirler alındı. Ancak bu tedbirler hastalığa yönelik olmaktan ziyade vatandaşı izole etmeye yönelik tedbirlerdi.

 

21 Marta 65 yaÅŸ üstü yaÅŸlılara sokaÄŸa çıkma yasağı geldi; bundan bir hafta sonra, 27 Martta ÅŸehirlerarası ulaşım kısıtlandı ve tüm ülkelere uçuÅŸ yasağı kondu. 3 Nisanda 20 yaÅŸ altına da dışarı çıkma yasağı ve büyükÅŸehirlere giriÅŸ çıkış yasağı geldi. 

 

9 Nisanda bütün önlemeleri berhava edip tehlikeye atan Ä°çiÅŸleri Bakanının hafta sonu sokaÄŸa çıkma yasağı ilan ettiÄŸi o meÅŸhur “gitti geldi” olayı yaÅŸandı. Bunun üzerine 12 Nisanda gelecek hafta yasağı ilanı, salı günü de perÅŸembeden itibaren sokaÄŸa çıkma yasağı ilan edildi. 

 

Åžimdi buraya kadar hastalığın özüne deÄŸil vatandaşın özüne ve özgürlüÄŸüne yönelik yasakları ve karantinaları aktardım. Åžimdi de iÅŸin nahoÅŸ kısmına bir göz atalım. 

 

10 Marta ilk vaka, 17 Martta ilk ölümle baÅŸlayan süreç bir hafta sonrasında 26 Marta 17. ölüm, 2000’i aÅŸkın vaka ile devam etti. Sonrasında ne yazık ki ve maalesef hem ölümler hem vaka sayısı geometrik olarak büyüyerek sürüp geldi. 11 Nisanda günlük vaka sayısı 5.138 olurken, toplam vaka sayısı 52,167 yi bulmuÅŸ, bu illetten ölen sayısı ise1000’i geçmiÅŸti. 

 

Artık günlük ölü sayımız bu günlerde ne yazık ki yüzün üstünde gerçekleÅŸiyor, günlük vaka sayısı ise üç-dört bin civarında seyrediyor. SaÄŸlık Bakanının açıklamasına göre, 22 Nisan akÅŸamı toplam vaka sayısı 98,674, ölen sayısı 2,376, iyileÅŸen hasta sayısı da16,477’ iken; sadece bir gün sonra hasta sayısı 101,799, ölen sayısı 2,491 olmuÅŸtu. Ä°ÅŸin sevindirici tek yanı ise, iyileÅŸen hasta sayısının da 18,491 olmasıydı.. Bunlar yaklaşık bir buçuk ay içinde yaÅŸadıklarımız. Önümüzde daha uzun ve çetin bir yol var. Tedbirlere daha sıkı uyulmalı ve herkesin yaÅŸam biçimini buna göre organize etmesi gereklidir. 

 

Bundan Sonrasının Seyri Nasıl Olacak..!?

Peki bundan sonrası için hastalık nasıl bir seyir izleyecek?. Bu tabloya göre geliÅŸim seyri ÅŸöyle olabilir: Mayıs başında vaka sayısı 120 bin civarına ulaÅŸacak. Ölüm sayısı üç bini geçecek, günlük ölümler gene yüzün üzerinde seyredecek.

 

Bayram sonrası ise toplam vaka sayısı 130 binlerde seyrederken, beÅŸ bine ulaÅŸan ölüm sayısı da nispeten stabil hale gelecek diye bekleniyor. Günlük ölüm oranları ise bu tarihten sonra kademeli olarak düÅŸerek otuzlara daha sonra daha aÅŸağılara doÄŸru seyredecek.. Umarız ki her ÅŸey doÄŸru gitsin ölüm ve hasta trendi de artık baÅŸ aÅŸağı seyretsin. Bunun için biraz daha diÅŸimizi sıkmalıyız. Ramazan ayı boyunca tedbirleri gevÅŸetmemeliyiz. 

 

Her ÅŸey beklendiÄŸi gibi giderse Haziranda ölüm sayıları tek rakamlara düÅŸecek. Bu durumda yeni normale dönüÅŸ tarihi Mayıs sonu Haziran başı gibi görünüyor. Tedbirler gene sürecek ama okulların ve iÅŸyerlerin kademeli açılışı, maske takam ve sosyal mesafe kurallarıyla beraber sürecek. 

 

Ä°ÅŸte asıl soruya geliyoruz: Ä°ÅŸler normale döndüÄŸünde ve bu virüs musibeti bizi terk ettiÄŸinde yaÅŸadıklarımızdan ders çıkarabilecek miyiz? DiÄŸer bir deyiÅŸle kendimizle yüzleÅŸebilecek miyiz? 

 

Sadece kendimizle de deÄŸil, ailemizle, iliÅŸkilerimizle, siyaset kurumu ile, devlet kurumu ile içinde bulunduÄŸumuz STK’larla .. ve en önemlisi hayvanlarla, doÄŸayla ve tabiatla yüzleÅŸebilecek miyiz? 

 

Her birimizin bu konuda muhasebe yapması lazım. Önce kendimizi kendi iç dünyamızda sorgulamamız lazım. Sonra dış dünyayı ele almalıyız. EÄŸer bir deÄŸiÅŸim baÅŸlayacaksa bu önce kendimizden baÅŸlamalı.. Sonra da içinde bulunduÄŸumuz dünyayı daha iyi ve daha güzel yönde deÄŸiÅŸtirmek içinde bir çaba içinde olmalıyız. (Devam edecek: Bundan sonra bu “YüzleÅŸme” meselesini yazacağım..)

 

 

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır