26 Nisan 2024


İSRAF YAŞAM TARZIMIZ OLMASIN



Zelal Azadi

A- A+

Hayatımızın her alanında, çığ gibi büyüyen bir israf var. Yaşamı,zamanı,insanları,suyu,gıdaları,eşyaları insafsızca israf ediyoruz . Sanki yeryüzündeki her şey her an elimizin altında hep olacak gibi acımasızca  israf ediyoruz. Bize verilen hesapsız nimetlerin karşılığı,nankörlüğün boyut kazanmış hali israf…

Ne kadar yaşayacağımızı bilmediğimiz  ömrümüzü, kapitalizmin dayattığı,  ev,araba,diğer eşyaları almak uğruna,  bankalardan aldığımız krediler için çalışarak geçiriyoruz. Sevdiklerimize, kendimize ne kadar az vakit ayırıyoruz.. Neredeyse  birbirimize bakmadan,dokunmadan,konuşmadan beraberce keyifli, huzurlu vakit geçirmeden dolu dolu yaşamadan, sınırlı ömrümüzü, tüketiyoruz. Oysaki bize verilen  bu güzel hayatı,her iki dünya saadetimiz için kullanmalıyız. Ömür sermayemizi, israf etmeden, çokça gayret ederek, hep iyilik yaparak, salih ameller işleyerek, her iki dünyamızı, cennet etmeliyiz.

Herkes telaşlı nedense. Hızla ilerleyen teknolojiye rağmen; vakit öyle  bir akıp geçiyor ki, zamanın bizimle bir derdi mi var diyoruz? Zamanı iyi  yönetemiyoruz çünkü. Zamana yüklediğimiz anlam, algı, herkese göre farklı. Altın değerindeki saat dilimlerini, tek tek heba ediyoruz. Etrafımızdakiler, "zamanım yok, zaman bana  yetmiyor, zaman su gibi akıyor " diyor.

Günlük hayatta, vakit kıtlığı var adeta. Vaktimizi daha planlı,verimli kullanabiliriz. Bunu yapmak çok kolay aslında.. Zaman sermayemizi, fıtratımıza uygun kullanarak, vakit israfını durdurabiliriz.

Bir diğer israfta; insan israfı…
Ne yazık ki çok değerli, nitelikli, donanımlı insanları yok sayarak,saygımızı, sevgimizi onlardan esirgeyerek,onlara birazcık olsada vakit ayırmayarak, teknolojiye bağımlı kalarak,asosyal yaşayarak, kendimizi, etrafımızdaki insanları, bir bir  israf ediyoruz. Ülkemizde son 5 yılda yüzbinlerce üniversite  mezunu liyakatli kamu çalışanları, 20 Temmuz 2016'da OHAL döneminde çıkarılan hukuksuz KHK'lerle sorgusuz,sualsiz,hiçbir savunma hakkı tanınmadan, kamu görevlerinden ihraç edildi...

Nitelikli, tecrübeli, liyakatli, sicili teetemiz kamu emekçileri, bir gecede çıkarılan KHK'lar ile günah keçisi; terörist ilan edilerek, işlerinden ihraç edilip, heba edildiler. Bir insanın, tüm eğitim öğretim hayatı  için yaklaşık 100 bin $ harcanılıyor. Bu büyük bir rakam. Hukuksuz,haksız ihraçlar,hem maddi hem manevi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, en büyük israflarından biri olarak tarihe geçti.  Umudumuz  olan yavrularımızı; berbat bir eğitim sistemin çarkında geçirerek, bugünümüzü, geleceğimizi  heba ediyoruz. Yanlış eğitim sistemi;  can yavrularımızı,her geçen gün mutsuz,umutsuz ediyor. Masum çocuklar, kaderine terk edilmiş genç nesiller, ne yazık ki bir bir israf ediliyor. 

Gıda alanındaki israfa ne demeli peki? Her yerde gıda israfı var. Rabbimiz, bize "Yiyiniz içiniz ama israf etmeyiniz." demiştir. 
Gelecekte su ve gıda kıtlığı,bu israfla kaçınılmaz olacak. Petrol savaşlarının yerini, su ve gıda savaşları alacak . Küçük bir haneden tutun en tepedeki saraya kadar su,gıda,israfı korkunç boyutlarda.Temiz sularımızı,gıdalarımızı nasıl bu kadar  acımadan ziyan ediyoruz. Bu israfın bedelini ağır kıtlıklarla ödeyeceğiz.Tonlarca gıda çöp oluyor. Hele düğün başta olmak üzere birçok organizasyonda,tüm hastanelerde,yatılı okullarda ve kurumlarda hayatın neredeyse gıda tüketilen her yerinde korkunç boyutta gıda israfı var.Türkiye gıda israfında dünya 3.sü olmuş .Bu israfın bedelini maalesef  çok pahalı ödeyeceğiz. Üretim ve tüketim dengesi ivedikle sağlanıp, gıda israfının önüne hemen geçilmeli. Böyle giderse, büyük kıtlık kapıda.

Peki  ya eşyalar? Evlerimizden tutun hayatın her alanında gereksiz eşyalar var. Kullanmadığımız,  tozlanan kıyıda köşede yok olmaya terkedilmiş sayısız  eşya var. Eşyalara yüklediğimiz anlam ve önem bizi tüketim israfına, boğuyor. Adeta zıvanadan çıkarıyor.Az eşya çok huzur diyoruz son zamanlarda. Ülkemizde yanan ormanlar, bilinçsizce yapılan HES'ler, sel felaketleri,hızla betonlaşan tarımsal ve  yeşil alanlar, bir taraftan kuruyan göletler, çaylar, adeta büyük felaketlerin habercisi. Doğayı, çevreyi, havayı, suyu rant, betonlaşma uğruna bir bir israf ediyoruz. 

Devlet bünyesindeki israflar had safhada.Son model pahalı makam arabaları, itibar için yapılan lüks harcamalar, 1000 odalı saraylar, itibar için  inşa edilen yazlık kışlık saraylar.. Devlet Kurumlarındaki; enerji, gıda, su, kağıt israfı hangi boyutlarda olduğu hepimizin malumu. Devlet, acil önlemler almalı, halka IBAN vermeden,ağır vergiler yüklemeden sadece ve sadece kendi  bünyesinde yapacağı köklü tasarruflarla, hazineyi ancak kurtarabilir. Devletimiz, zorunlu tasarruflar için, Japonya,İsviçre gibi kaynaklarını doğru kullanan ülkeleri rol model almalı.Devlet,belediyeler,geri dönüşüm için tüm imkânları kullanmalı. Halkımız da israf konusunda azami dikkatli olmalı .Okul öncesinden başlayarak, her kademedeki öğrencilerin hepsi, hatta herkes eğitilmeli.

Gelişmiş güçlü ülkelere baktığımızda tüm kaynakları yerinde kullanmaktalar.İsraftan uzak bir hayat sürdürmek için ellerinden geleni yapmaktalar. Sosyal medya üzerinden minimal yaşamayı destekleyen çalışmalar yapmaktadırlar.. Ülkemiz tüm birimleriyle;  geri dönüşüm için , çöplerin değerlendirilmesi( plastik, cam, metal,kağıt, gıda) elzem.. ümit ederim ki  en yakın zamanda , israfı önleme, eylem planları yapılıp, bir an önce hayata geçirilir.

En küçük birimden tut, en büyük birime kadar, bizi maddi manevi olumsuz etkileyen israf, artık  hayat tarzımız olmasın! Sende elinden geleni yap! İsrafa dur de!

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır