16 Eylül 2024


Her Alman’ın Bilinçaltında Küçük Bir Hitler Pusuya Yatmış…



Faik Öcal

A- A+

Almanya Gezi Notları (17)

Elimde sözde bugünkü yolculuÄŸumuzun “reiseplan”ı. Normalde sabah 10:57’de Stuttgart trenine binecektik, 13:20’de Nürnberg’de inecektik ama başımıza gelen piÅŸmiÅŸ tavuÄŸun başına gelmedi desek yeridir. Rezillik ama eÄŸlencelik rezillik; tadını çıkardık.

Normalde aktarmalı vardı iki duraklı ama biz onu tercih etmedik. Sabah 7-8 gibi kalktık, Stuttgart’a gittik. ÖÄŸrendik ki 10:57’de tren varmış. 1-2 saat bekledik, oyalandık. O esnada “Ä°ki Ä°ntihar: Zweig ve Hitler” yazısını yazdım, Didem Madak’ın Çiçekli Åžiirler Yazmak Ä°stiyorum ÅŸiirinin ritmiyle. Åžiirdeki “bayım” vurgusu yazıma ilham oldu, iki yazı yazdırdı bana. Tren on dakika önce geldi. Çok yolcu vardı Nürnberg’e gitmek isteyen. Hemen kapıların önünde doluÅŸtuk iyi bir yer kapmak için. Karşılıklı dörtlü boÅŸ bir yer bulduk; biz ve bir adamla birlikte.

Tren hareket etmiyordu. Yarım saat geçti, biraz hareket eder gibi oldu, geri durdu Sonra Waiblingen’de tren hepten durdu. ÖÄŸrendik ki saat 13’de baÅŸka bir tren Nürnberg’e gidecekmiÅŸ, onuna gidebilirmiÅŸiz. Yanımızda oturan Alman adam Almanca yapılan her anonsu duyduÄŸunda homurtulu seslerle küfürler ediyordu. Adam bir saat boyunca homurtulu küfürler edip durdu. En sonunda dayanamadı, iki elinin ortanca parmağıyla DB trenini protesto etti. Biz gülüp duruyorduk, adam çok komikti. Yanına gideceÄŸimiz arkadaÅŸ bizi Nürnberg’de bekliyordu. O da çok yorulmuÅŸtu bizimle. Sabahtan beri bizim için uÄŸraşıp duruyordu, ona verdiÄŸimiz zahmet için de üzülüyorduk. Ona söyledim, Waiblingen’den geri döneceÄŸiz, periÅŸan olduk, yorulduk, modumuz düÅŸtü. Tamam, dedi. Yarın gelirsiniz. Bakalım, dedik; kesin söz vermedik.

Geri dönerken Pazarcıklı Ä°brahim’i tanıdık. Biz Stuttgart’a dönüyorduk, o da Heilbronn’a gidecekti. Yarım yamalak Ä°ngilizcemle bir görevliye trenleri sordum, adam Ankaralı çıktı. Orada, ayaküstü Ä°brahim hikayesini anlattı: “Depremde annem, babam, iki kardeÅŸim, yeÄŸenlerim, dedem ve ninem, halalarımla birlikte 22 yakınımı kaybettim. Bizim binadan sadece ben saÄŸ çıktım, kurtuldum; diÄŸerleri öldü. Deprem olunca hemen fırladık kapıya açmaya davrandık ama kilitli kapı sıkışmıştı, açılmıyordu. Kapı açılmadığı için annemi, babamı ve iki kardeÅŸimi oracıkta kaybettim. Ben iki buzdolabının arasına düÅŸtüÄŸüm için kurtuldum. Bir gün sonra beni enkazın altından çıkardılar. Sonraki günlerde hep enkazda çalıştım, bir çocuÄŸu enkazdan çıkardım ama çocuk hastanede öldü. Nisanda buraya (Heilbronn) geldim. Heilbronn’da bir heimda kalıyorum. Burada amcalarım var, onlar benimle ilgilenmiyorlar. GeldiÄŸime çok piÅŸmanım. Devlet, babamın arazisine ev yapacakmış. Ev yapılınca Pazarcık’a geri döneceÄŸim, buralarda yapamam.”

*

12 yıl önce buralara geldiÄŸimde dinlediÄŸim müzikler aklıma geliyor. Hepsi hatıralarıyla geride kaldı. Onları tekrar dinlemek, onlarla beraber yolculuk yapmak mümkün deÄŸil. Åžimdi ise daha çok ÅŸiirlerle yolculuk yapıyorum. Merak ediyorum. Allah ömür verirse 10 yıl sonra nerede olacağım? Hangi müziklerle (ÅŸiirlerle, ÅŸarkılarla, türkülerle, enstrümanlarla) yolculuÄŸuma devam edeceÄŸim. 10 yıl sonra bu yolculukta dinlediÄŸim ÅŸiirlerde mi geride kalacak? Misal Ömür Hanımla bir daha Sonbahar KonuÅŸmaları yapmayacak mıyım?

*

Niyetimiz sabah 06:57’de Bad Cannstatt’da trene binip Nürnberg’in yolunu tutmak. Yine sorun çıkarsa arkadaşım arabasıyla gelip bizi alacak. Öyle görünüyor ki yarın da yoÄŸun, yorucu ve sürprizlerle dolu bir gün olacak.

*

Saat beÅŸ buçukta sabah namazına kalktıktan sonra uyumadık. KardeÅŸim arabayla bizi Bad Cannstatt’ın bahnofuna bıraktı. Tren tam saatinde geldi: 06:57. Her ÅŸeyin böyle önceden planladığımız gibi gitmesi açıkçası beni çok ÅŸaşırttı. Problemsiz yola çıktık. Güzergahımız: Waiblingen-Winnenden-Backnang-Sulzbach-Murrhardt-Schwabisch Hall-Hessental-Crallsheim-Ansbach-Wicklesgreuth. Takriben iki buçuk saatlik bir yolumuz var önümüzde. Dün geri döndüÄŸümüz yeri (Waiblingen) geride bıraktık. Dünden beri tamamen farklı bir yolculuk yapıyoruz; dün ne kadar anormaldiyse bugün de o kadar normal. Ürkünç bir normallik; her an bir ÅŸeyler olabilir korkusu, alttan alta kendini hissettiriyor. Arkadaki gençler çok gürültü yapıyorlar. Gençlik güzel bir ÅŸey, yaÅŸlıları rahatsız etmedikleri müddetçe

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır