Beyaz Zambaklar Ülkesinde başka milletlere ibretlik olmamak için tarihten ibret alınır, halka sanat aynası tutulur, devlet halkın hizmetkarı kılınır.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde akıl ve bilim hep taş tacıdır. Devlet aygıtı ve halk hayatı akıl ve bilime göre tanzim edilmiştir. Herkes yerini ve haddini bilir.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde başlar yukarıdadır uzakları daha net görmek için, ayaklar yerdedir mesafeleri kat etmek, yolunda yürümek için.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Carlyle ve Tolstoy beraber çalışır. Tolstoy halkın toprağını güçlendirir, suyla, gübreyle, güneş ışığıyla, sevgiyle, emekle. Carlyle kahraman tohumları eker Tolstoy'un bin bir emekle bakımını yaptığı halk toprağına.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde artık Suomi (bataklık arazi) değildir. O kendi kahramanlarını yetiştirmeye hazır özgür ve bereketli bir topraktır. Çünkü Beyaz Zambaklar Ülkesinde kahramanlar ve halk bir araya gelmiştir, birleşmiştir. Tarih göstermiştir ki kahramanları ve halkı bir olan milletleri hiç kimse dize getiremez. Ne zaman ki kahramanlar ve halk birbirinden koptu, o ülke Beyaz Zambaklar Ülkesi olmaktan çıktı.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde 1917'deki tam özgürlüğe giden kilometre taşları yavaş yavaş döşenmiştir. Fin halkı bal arıları gibi çalışmıştır. Kraliçesi ya da kralı olmayan bir koloni olarak yaşamışlardır, 1811 yılına kadar İsveç egemenliği altında. 1811'den 1917'deki Rus Devrimine kadar iç işlerinde serbest olmak şartıyla Çar 1. Aleksandr'ın Rusya'sına bağlı kalmışlardır. Fakat Suomi halkının tamamen özgür insanlar ülkesine kavuşması uzak değildi. Zaman bütün bal arılarını özgür bireylere dönüştürecektir.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Snelman gibi halk öğretmenleri hep vardırlar. Onlar gibiler bataklık ülkesini mutlak özgür bir Beyaz Zambaklar Ülkesine çevirmek için canla başla çalıştılar. Amacı belliydi Snelman'ın: Her Finliyi halk öğretmeni yapmak. Bunun için de her Finlinin kendini geliştirmesi lazımdır ve Snelman, Suomi ülkesin eğitim ve kültür başkentine çevirmiştir. Snelman "Sayma" gazetesini bunun için çıkardı. Suomi'nin yer yüzü cennetine dönüşmesi uzak değildi. Finlandiya dünyanın eğitim ve kültür başkenti olacaktı.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde Snelman'ın eğitmen memurları iyilik ve güzelliği Fin toprağına ekmek için yollara çıktılar. Her yerde aynı sözleri söylüyordu Snelman'ın eğitmen memurları: Adil ve dürüst olun. Adalet ve dürüstlük kazanacak. İnsanca yaşamak adil ve dürüst olmaya bağlıdır.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde kışlalar halk okuludur, millet üniversiteleridir, ulus enstitüleridir. Halkın çocukları saygı ve sevgiyle büyür kışlalarda. Kışlada her halk çocuğu dürüstlüğü, çalışkanlığı, kibarlığı, insanlığı öğrenir. Kışla halkın dinamik gücüdür. Bu güç dürüstlük ve çalışkanlık harekete geçer, insanları mobilize eder.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde "sağlam ruh sağlam bedende bulunur" kuralı geçerlidir. Hem beden sağlığı korunur hem de akıl geliştirilir. Bilgi güçtür. İnsanı canlı ve diri tutan bilgidir. Her su yatağında akar ve yatağında akan sular kokmaz, bozulmaz. Yatağında akan sular yaşam ve bereket getirir.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde her su kendi yatağında akar. Her su özgür ve güçlüdür. Bu yüzden Suomi ilkesi bereketli topraklara dönüşür. Eller çalışır, beyin üretir.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde insan ruh ve bedeniyle bir bütündür. Ruhun gıdası bilgidir, bedenin ihtiyacı sağlıklı beslenme ve spordur.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde pedagoglar, ruhbilimciler, eğitmenler, psikologlar anne ve babalarla iş birliği içinde çocukların iyi yetişmesi için elinden gelen her şeyi yaparlar. Amaç özgür ve üretken bireyler yetiştirmektir.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde her kes Fin ülkesinin bir parçası olduğunu bilir. Her parça (birey) kendi isteğiyle çalışır, bütüne katılır, bütünü geliştirir.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde her yerde halk üniversiteleri vardır. Aydınlar, profesörler halka karışıp 'zararlı otlar'la savaşır. Zararlı otlar azaldıkça halk üniversitelerinde eğitimli, anlayışlı, fedakar öğrenciler mezun olur.

Beyaz Zambaklar Ülkesinde reçel kralı Jarvin'ler, çalışkan Johan Karokep'ler, ayakkabı kralı Okunen'ler, yumurta kralı Thomas Gulbe'ler güce dönüşmeye hazır potansiyel bir enerji olarak hep vardırlar. Bunlar kendilerindeki potansiyelinin farkındadırlar ve bu potansiyeli harekete geçirmek için hiçbir fırsatı kaçırmazlar. Aynen Vezüv yanardağının içindeki ateşli lavlar gibi. Bunlar Vezüv yanardağının içindeki ateşli lavlardır ve dışarıya çıkıp bereketli topraklara dönüşmek için her yola başvururlar, her imkanı değerlendirirler. Sonunda bunlar halkının güçlü ve zengin damarı, asil ve aydınlık ocağı olmayı başarırlar. Başarmak Beyaz Zambaklar Ülkesinin kaderi olmuştur.