12 Mart 2025


Perde Ardındaki Gizli Oyunlar… Türkiye Gezi Notları (7) | Aksaray



Faik ÖCAL

A- A+

“Ey halden habersiz, bırak yanayım.

Bir mum gibi sabaha kadar.”

Bir başkasına yakılmaktan habersiz yollara düşmek, yollarda kaybolmak, her daim yollara yazılmak. Kederim kaderim olmuş. Ruhum yağmur kuşlarında kalmış. Bedenimin can çekişen kısmı, hep Akdağ’a bakmış.  O zaman, burada denizin dibinde, suyun ıssızlığında ölmeye yatmam gerek. Ölüme yatır beni, aynen bir annenin çocuğunu uykuya yatırması gibi, sonra yoluna devam et. Bir yeryüzü yeliydi, esip geçti. Bir çoban ateşiydi, yandı gitti, külü kaldı.

*

Cüzi irademizle günah işliyoruz, Allah külli iradesiyle bize rahmet ediyor, günahlarımızı affediyor, bize bir şans daha veriyor.

*

Yol üzerindeki bir dükkâna giriyoruz, içecek bir şeyler almak için. Ayran soruyoruz dükkâncıya. Adam, “Yok” diyor.

Buzdolabına bakıyoruz, bira şişelerini görüyoruz. Dükkândan çıkmaya karar veriyoruz. Daha kapıya davranmadan birden adamın elinde bıçakla bize doğru geldiğini görüyoruz.

“Nedir sizden çektiğim, sizin yüzünüzden dükkânı satıyorum” diyor adam.

Ben hareketsiz kalıyorum, içimden bir korku dalgası yükseliyor, birden öleceğimi düşünüyorum ama kaçmıyorum. Normalde elinde bıçakla bize doğru gelenden kaçmamız gerekirdi ama biz kaçmıyoruz. Adamın hiç beklemediği bir şey oluyor bu. Sonra adam birden elindeki bıçağı tezgâhın üzerine bırakıyor, bağırıp çağırmaya başlıyor. Biz de sessizce çıkıyoruz. Arkamıza dönüp bakıyoruz, gerçekten yaşadığımız gerçek miydi, hayal miydi? Daha önce hiç böyle bir olay yaşamamıştık, hiç böyle bir olaya şahit olmamıştık. Tam bir kara mizah. Güler misin, ağlar mısın?

*

Bütün bir ömrüm bir gurbetten bir başka gurbete kendimi taşımakla geçmiş. Benim ömrüm dediğime başkaları yolculuk demiş. Gariptim ama bir görünüp bir kaybolduğum yerlerde. Gariptim, göründüğümde; herkes tuhaf bakışlarla bakıyordu, “Sen kimsin, ne arıyorsun burada, yerin yok yanımızda” diyen yargılayıcı bakışlar. Gariptim kaybolduğumda; hiç kimse arayıp sormuyordu beni kaybolduğumda, “Sen bizim gibi gelmedin, bizim gibi bakmıyorsun, bizim gidi gitmiyorsun” diyen yadırgayıcı bakışlar.

Bu yüzden görünürken de kaybolurken de hep gariptim, yaddım, yabancıydım, uzaktım. Bir ömrü boyu bir gurbetten başka bir gurbete taşınıp durdum, sonra yolculuk dedim bu taşınmaya. Oysa her yerde, her keslerden kaçıyordum, saklanıyordum, kendimi görünmez ve zararsız göstermek için her yola başvuruyordum, görünür olduğum zamanlarda.

*

Ulu Cami’nin gölgesinde kalsam diyorum. Her yolculuğumda söyledim, yine söylüyorum. Oldum olası, ben bütün Ulu Cami’leri sevdim.  Bu yüzden ümitsizlik haramdır bize, ruhumuzu her daim yüceltmek boynumuzun borcudur. Bileceksin ki sonsuz merhamet sahibi olan âlemlerin Rabbi olan Allah, yarattığı kulu başı boş bırakmayacağı gibi, her zaman onun iyiliğini ister, iyi olması için de sürekli ikram eder kuluna. Yeter ki kulu zatını arasın, yolundan geri kalmasın. Hafız’ın sözleriyle:

“Ümitsiz olma sakın ha, bilmezsin gaybın sırrını

Perde ardında olur gizli oyunlar, üzülme.”

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır