29 Mart 2024


TrumplaÅŸma



Faik Öcal

A- A+

ABD’nin kuruluÅŸundan (1789) günümüze 46 baÅŸkanı olmuÅŸ. Bu baÅŸkanlar içinde, 20 Ocak 2017-20 Ocak 2021 yılları arasında baÅŸkanlık yapan 45. baÅŸkan Donald Trump’ın ayrı bir yeri var. Ä°ÅŸte bu ayrı yeri, bu yazımızın konusunu oluÅŸturuyor. Bu ayrı yer sayesinde “TrumplaÅŸma” denilen bir olgu gün yüzüne çıkmış, inceleme konusu olmuÅŸtur.

Nedir TrumplaÅŸma?

TrumplaÅŸma güce tapmadır, güçten baÅŸka bir ÅŸeye inanmayı reddetmedir.

TrumplaÅŸma kendi gücünü devletin gücüyle bir görüp, bu güce itaat etmeyenleri gayri meÅŸru göstermektir.

6 Ocak 2021 tarihinde seçimler ABD kongresinde tasdik edilecekken Trump’ın çaÄŸrısıyla Trump destekçileri resmen ayaklandılar. Kısa bir sürede on binlerce Trumpsever Beyaz Saray’ın önünde toplanmıştı. Trumpseverler seçim sonuçlarını hile karıştırıldığı gerekçesiyle kabul etmiyorlardı. Bunlar bu cesareti Trumpt’tan, güçlerini Trump’ın gücünden alıyorlardı. TrumplaÅŸma popülist bir harekettir. Yani gücünü halk kalabalıklarından alan TrumplaÅŸma halkı galeyana getirmek için her türlü ayak oyununa baÅŸvurmaktır.

TrumplaÅŸma iktidarını korumak için dünya ile savaÅŸmayı göze almaktır. Ä°nsanların hayatının hiçbir deÄŸeri yoktu Trump/laÅŸma için. Önemli olan iktidarını sürdürmektir ki 75 yaşındaki Trump’ın tekrar baÅŸkan olmak için yapmadığı ÅŸey kalmamıştır. Trump ABD’nin en hukuk tanımaz baÅŸkanı olarak tarihe geçmiÅŸtir. Bu açından ABD’nin Demokrat Parti’den seçilen 35. baÅŸkanı John F. Kennedy’e suikast yapanlar ile TrumplaÅŸma’yı popüler kılan sebepleri beraber düÅŸünmek gerekir. (Konuyla ilgili olarak Oliver Stone’ın yönettiÄŸi, Kevin Costner’in bölge avukatı rolünü canlandırdığı 1991 ABD yapımı JFK filmini tavsiye ederiz.)

Perdenin arkasındaki güç aynıdır: Ne pahasına olursa olsun devletin gücünü kapitalistlerin desteÄŸiyle Cumhuriyetçi baÅŸkanlarla korumak. Yine güç gerçeÄŸi ortaya çıkıyor. Cumhuriyetin kapitalist gücüne hizmet edenler ihya olur, karşı çıkanlar ise bertaraf olur.

TrumplaÅŸma gücü muhafaza etmek için hukuku tanımamaktır. Gücü muhafaza etmek için kafasına göre bir kanun çıkarıp bu kanuna uymayanları vatan haini ilan etmektir.

TrumplaÅŸma Cumhuriyet adına her ÅŸeyi yapma hakkını kendinde görmektir. Aslında bir yerden sonra TrumplaÅŸma için Cumhuriyetçi ya da Demokrat olmanın bir anlamı, bir farkı yoktur. Çünkü burada esas olan TrumplaÅŸmaya hizmet edip etmemektir. Yani bugün Donald Trump’ın kendisi Demokratlardan yana baÅŸkanlık yarışına girerse yine TrumplaÅŸmaya karşı koyamaz.  Çünkü daha başında beri, yani ABD’nin kuruluÅŸundan itibaren TrumplaÅŸma bir virüs gibi devletin derinliklerine nüfuz etmiÅŸti. Buradan hareketle derin devlete geliyoruz.

TrumplaÅŸma derin devletin bir baÅŸka ismidir. Her derin devletin ismi farklıdır. ABD’nin derin devletinin ismi de ÅŸimdilik TrumplaÅŸma’dır.  JFK bu derin devlete (TrumplaÅŸmaya) kafa tuttu ve muhtelif kapitalistlerin ortaklaÅŸa ürettiÄŸi bir silahla ortadan kaldırıldı. Derin devletin kapitalistler tarafından ücreti ödenen tetikçileri hep birlikte John F. Kennedy’i yaylım ateÅŸine tutmuÅŸlardır. Birlikte baÅŸkanı öldürmüÅŸlerdir. Suçlu her kes yani hiç kimse. Sorumlu yok. Zaten derin devletin faili meçhullerle öldürttüÄŸü kimselerin failleri hiçbir zaman kanun karşısına çıkmamıştır.

TrumplaÅŸma tribünlere oynamaktır, popülizm bayrağını nerede nasıl sallayacağını bilmektir.

TrumplaÅŸma devletin örtülü ödeneklerini sınırsız kullanmak hakkını kendinde görmektir. Bu örtülü ödeneklerin girdisi-çıktısı da kapitalistlerin kasasından çıkmaktadır.

TrumplaÅŸma silahlanma hakkını sadece kendinde görmektir.

TrupmlaÅŸma kendine göre uydu devletleri ortaya çıkarmaktır.

TrumplaÅŸma basın ve yayını kendi çıkarlarına göre yönetmektir. Ki post-truth (hakikat sonrası siyaset, post-trump (Trump sonrası siyaset) tam da TrumplaÅŸmayı ifade etmektedir.

Donald Trump’ın kendisinin de bir iÅŸ adamı (kapitalist) olduÄŸu düÅŸünülürse paranın iktidar ile iliÅŸkisi daha iyi anlaşılır.

TrumplaÅŸma, iktidar aracılığıyla parayı yönetme gücünü elinde bulundurmaktır.

TrumplaÅŸmanın bir de din ile iliÅŸkisi var. Din açısından ABD’nin Cumhuriyetçi baÅŸkanlarına bakıldığında dindar Hristiyan (Evanjelik, Mormon, Baptist, Metodistler vs.) oldukları görülür.

TrumplaÅŸma dini kullanmaktır. Din onlar için çıkarlarına hizmet ettiÄŸi müddetçe kutsaldır, onların gücünü yüceltmeyen dinin hiçbir deÄŸeri yoktur.

TrumplaÅŸma ÅŸeytanı saÄŸ kulvarda maksimum seviyede kullanma beceresi göstermektir.

Ä°simler gider ama TrumplaÅŸma sosyal ve siyasi bir olgu olarak hep yerinde kalır. TrumplaÅŸma halkların kendi elleriyle kazdıkları kendi mezarlarıdır. Her halk kendi Trump’ını (celladını) kendi yaratır. Maalesef halkların doÄŸasında vardır: Kendi Trumplarını kendi içinde taşımak ve yaÅŸatmak. Antitezi olmadığı gibi sentezi de yoktur TrumplaÅŸma’nın.

TrumplaÅŸma varlığını ispatlamış bir olgudur. Başı sonu belli olmayan bir süreçtir. Tek başına bağımsızlığını koruyabilen bir realitedir.

Her milletin TrumplaÅŸma süreci de farklıdır. Mısır Firavunları ile Batı Trumpları arasında nitelik olarak hiçbir fark yoktur. Sonuçta her ikisinde de bir inanç ve bu inanca göre yaÅŸayan bir halk gerçeÄŸi vardır. TrumplaÅŸma DoÄŸu ile Batı dünyasının güç ve güce tapınma gerçeÄŸi üzerinde benzediÄŸi ya da buluÅŸtuÄŸu tek yerdir.

 

Bu yazı Faik Öcal’ın yakında Zilan Akademi Yayınları’ndan çıkacak Yeni Bir Aydınlanma Felsefesi kitabından alındı.

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır