29 Mart 2024


CEHENNEM



Muhammet Mehdi ERDOĞMUŞ

A- A+

Nedir,

Cennet yapan cenneti, Cehennemi cehennem?

Kurtçuğa bir leş, sıçana bir lağım iken

Kuşa gökyüzü, Balığa deniz

Nasıl olur cennet bir düşün…

 

 

                 İnsanoğlunun kaderidir doğduğu ve hayatını devam ettirdiği ülke. Ve bu kader, insanın yeryüzünde yaşayacağı cenneti mi yoksa cehennemi mi hissinin temel faktörüdür. Bu yüzdendir ki, bir ülkeyi cennet veya cehennem yapan, doğal güzellikler (denizler-dağlar-ovalar-ormanlar-nehirler vb) değil; o ülke de var olan adalet, hak, hukuk, eşitlik, özgürlük, demokrasi, güvenlik, barış, refah, ekonomik istikrar ve geleceğe dair tasavvurun endişeden uzak olması gibi insanlık onurunu koruyan ilkelerdir.

    En az bunlar kadar, belki de bunlardan da önemli olan birlikte yaşadığın toplumun üstün ahlaki değerlerle insan onurunun korunduğu bir ülke olmasıdır. Yeryüzü cenneti başka nasıl olabilir ki? Hukukun üstünlüğü ile güvence altına alınmış devlet-toplum-insan ve doğa ilişkisi, yarına ilişkin bir korku ve endişe yaşamadan, dil, din, ırk vb ayrımına uğramadan özgürce yaşadığın bir ülke cennetimiz değil de nedir?

               Ne yazık ki yaşadığımız, yurttaşı olduğumuz, doğal aidiyet ile bağlı olduğumuz ülkemiz için aynı şeyleri söylemek, his etmek mümkün değildir. Esas itibariyle her ülke ve her coğrafya için var olan doğal güzelliklerin, sanki bu doğal güzelliklerin sadece bizim ülkemiz için olduğunu sandığımız “cennetvatan ülkemiz” tanımlamasına kanıp kendimizden geçiyoruz. Oysa ülkeyi cennet yapan değerler bu tanım içinde kaybolup gitmektedir. Anlıyoruz ki, cehennem bile yığınlara, sürü halinde yaşayan topluluklara “cennet” olarak zevk içinde yaşanılacak bir yer olabiliyormuş!

            İbranice bir kelime olan ‘Cehennem’ aslen “pişmanlıklar vadisi” anlamına gelmektedir. Bu pişmanlık, insanoğlunun dönüşü olmayan bu durumun farkında oluşu ve yaptıklarının bilincinde oluşundan dolayı kendini tüketmesiyle duyduğu sonsuz acıyı temsil eder. Bizler için de cennet olarak yaşamak istediğimiz kendi ülkemizde, yaşanan ve insanlığımızdan utanarak şahit olduğumuz her olay karşısında duyduğumuz pişmanlık, cehennem azabının yansımasıdır. Bundan dolayıdır ki bazıları için hala cennet görünse de, bizim yani insanlık onuruna, özgülüğe, eşitliğe, adalete inananlar için ülkemiz bir cehenneme dönüşmektedir. Onurun, adaletin, hukukun, özgürlüğün olmadığı bir yere “cennet” diyebilir miyiz?

 

 

Saksıda papatya olmaktansa çölde bir kaktüs olmayı,

Sirkte bir aslan olmaktansa okyanusta bir plankton olmayı,

Sarayda soytarı olmaktansa sokakta ayyaş olmayı tercih ederim…

Çünkü ben, özgür olmamaktansa ölmeyi yeğlerim!

 

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır