19 Nisan 2024


NATO Zirvesine Doğru!



Muhammet Mehdi ERDOĞMUŞ

A- A+

Geçmişte kalır sanırsın yapılanlar ve söylenenler,

Gün gelir önüne çıkar söyleyecek söz bulmazsın!

--

NATO zirvesi, “NATO üyesi ülkelerin devlet ve hükûmet başkanlarının, ittifakın etkinlikleri ile ilgili kararlar almak için periyodik olarak bir araya geldikleri zirve toplantısı” olarak ifade edilir.

Belirli takvimlerde üye ülkelerin devlet ve hükûmet başkanları bir araya gelerek ittifakın etkinlikleri ile ilgili değerlendirmeler yapılmakta, geleceğe ilişkin yeni kararlar almaktadırlar.

Bu toplantıda NATO’nun gelecek on yılının hedeflerinin belirleneceği dikkate alındığında, zirve sadece üyeleri değil, dünyayı da yakından ilgilendireceği kesin.!

Bu bağlamda hazırlanan “2030’daki NATO vizyonu”  raporunda, “NATO’nun gelecekte de Avrupa-Atlantik bölgesinde barış, istikrar ve hukukun üstünlüğü ilkesinin temeli olacağı; güncellenecek bir stratejik konsept çerçevesinde bütün üyelerinin kolektif savunmasının stratejik ağırlık merkezi olmaya devam edeceği; tüm önemli ulusal güvenlik sınamalarında üyelerin başvurduğu yegane ve asli platform olma rolünü güçlendireceği; uluslararası düzende daha etkin olacağını; ortaklarla daha derin stratejik ve karşılıklı bağlantılar kuracağı; ortak ilgi alanına giren meselelerde Avrupa Birliği ile daha sağlam bir ilişkiye sahip olacağı ve istişareyi yoğunlaştıracağı “öngörülmektedir.

Ayrıca Raporda “Rusya, Çin, terörizm, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Yükselen ve Çığır Açan Teknolojiler (EDT), iklim değişikliği, COVID-19 salgını gibi konulara” dikkat çekilmektedir. Buna göre dünya değiştikçe, NATO ‘da değişime göre kendisini yenileme gayretinde olacaktır.

nato ile ilgili görsel sonucu

Yeni dönemde de, Donald Trump’ın Çin’e yönelik agresif politikalarının aynen devam edeceği ABD tarafından açıklandığına göre, Avrupa ülkelerinin bir kısmıyla tartışmaların yaşanacağı da beklenmektedir.

Bir askeri ittifak olan NATO, üye ülkeler arasındaki siyasi ihtilaflarla da yakından ilgilenmektedir. Müttefikler arasında olduğu kadar, üye ülkelerin ulusal sorunlarıyla da yakından ilgilidir. Bu bağlamda Şubat 2001 zirvesi Türkiye açısından çok daha önemlidir.

Nitekim zirveye birkaç gün kala ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü “Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve demokrasiye zarar verdiği” gerekçesiyle yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Bu durumda zirvede benzer insan hakları ihlallerinin de gündeme geleceğinden kuşku duyulmamalıdır.

Yeni dönemde artık muhatap ABD Başkanı Biden olacağına göre 17 Şubat 2021 CB Erdoğan-ABD Biden görüşmesinin de büyük önem taşıyacağı muhakkak!

Ancak kişisel çıkarlarını ve özel ilişkileri önemsemekle şöhret bulmuş Trump’ın artık olmadığı düşünülürse, Başkan Biden ile henüz iletişime bile geçememiş Türkiye’yi zirvede hayli zorlu bir süreç bekliyor demektir.

Türkiye-Rusya ilişkileri ve S-400’ler, Suriye, IŞİD gibi silahlı terör unsurları ve Kürtler, Doğu Akdeniz ve Libya politikaları, Fransa ve Yunanistan ile yaşanan sorunlar, Dağlık Karabağ krizi gibi bir çok konuda Türkiye zorlanacak gibi…!

Anladığımız kadarıyla NATO, 2030 Stratejisini temel alarak kısa dönemli adımlar değil, uzun vadeli adımlar atma düşüncesinde. Geleceğe dair sorulara cevap aranacak bir zirve olarak değerlendiriliyor. Pandemi süreci sonrası yeni düzen, dostlar, müttefikler, düşmanlar, tehlikeler yeniden belirlenecek.

‘Şimdiki tehditlere ek olarak gelecek tehditler neler olabilir?’ gibi sorulara cevaplar aranacak. Türkiye, hangi koşul ve kabullerle “dost ve müttefik” olarak yoluna devam edecek?

“Meydan okuma” dönemi bitmiş görünüyor! Artık uluslararası anlaşmaların gereğini yapmak zamanı geldi. Bir ülkeye yakışan da, imzacısı olduğu anlaşmaların gereğini yapmaktır.

 

Kuklalar gerçeği unutur şahbaz sanır kendini,

Kör ve sağır ise seyirciler sahnelenen oyunda…

 

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır