Bu son düğün görünen, meydanda oynamak için sabırsızlanma

İstenmeyen davetli gibi ağırlanıp ikramsız kalma!

------

Dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, dünya ticaretinin yüzde 80'ini, dünya nüfusunun üçte ikisini oluşturan Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülke ve Avrupa Birliği Komisyonu'ndan oluşan G20, uluslararası ekonomik iş birliği kapsamında 25 Eylül 1999 tarihinde kurulmuştur.

İlk olarak Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları düzeyinde toplanıp mali-ekonomik konular üzerinden uluslararası finansal istikrarın arttırılmasına ilişkin görüşme ve çalışmalar yaparken, Kasım 2008 tarihinden itibaren Devlet Başkanlığı düzeyinde toplanmaya başlamıştır.

Artık uluslararası ticaret ve gelişmekte olan ülkelerle iş birliği, ekonomik ilişkiler yanı sıra enerji, istihdam, çevre, suç ve uyuşturucu, insan hakları, bölgesel güvenlik ve silahsızlanma, terör vb. siyasal ve güvenlik içerikli konuları da gündemde yerini almıştır.

G20 Liderler Zirvesi, liderlere ikili temaslarda bulunma fırsatı da sunuyor. Ancak Covid-19 salgınından bu yana yaklaşık 1,5 yıl sonra yüz yüze gerçekleştirilecek zirveye İtalya, başkenti Roma da ev sahipliği yapacak.

Türkiye kamuoyu açısından ise önemli olan 30 Ekim Cumartesi ve 31 Ekim Pazar günleri yapılacak zirvenin ana gündeminden ziyade, gerçekleşen Büyükelçiler krizi ve ABD Başkanı Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceği konusudur.

Büyükelçiler krizinin diyalog ile aşılmasına rağmen bu olayın zirveye nasıl yansıyacağı merak konusudur. Öyle ki sadece üye devletler için değil, G20 dışında kalan diğer devletler için de önemli bir toplantı olarak dikkat çekmektedir.

Türkiye açısından bu toplantının daha çok iç politika boyutuyla büyük bir önem taşıdığını biliyoruz. ABD-Türkiye ilişkileri kadar Başkan Biden ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında var olan gerginliğin geleceği açısından da sonuçları merak ediliyor. Çünkü ABD-Türkiye ilişkileri ekonomik alanda değil daha çok siyasal alanda sorun oluşturmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak üzere 19-22 Eylül tarihlerinde New York’a gitmiş ancak Joe Biden’ın ile görüşememişti. ABD dönüşü bu olumsuz durumu gündemde tutmamak adına ABD Başkanı Joe Biden ile G20 Roma zirvesi sırasında görüşeceğini duyurmuştu.

Roma’da düzenlenecek G-20 zirvesinde üye ülkelerin gündemini ekonomi başta olmak üzerepandemi sürecinin yarattığı olumsuzluklar ve dünyanın yeni düzeni oluştururken Türkiye’nin gündemini Kürtler ve Suriye’nin oluşturacağı kesin görünüyor. Görüşmede, iki ülke arasındaki gergin ilişkilerin de ele alınacağı beklenmekte.

Gerek dış politikada gerekse iç politikada İktidarın güven ve itibar kaybettiği bir dönemde Roma Zirvesi gibi önemli bir buluşma, Türkiye için olduğu kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından da bir fırsattır. Ancak bu fırsat da ABD Joe Biden’ın görevi teslim aldığından beridir iktidarın istediği şekilde gerçekleşmeyebilir. Türkiye’nin kaybettiği imaj ve ABD ile sorunlu ilişkilerin sonucunda “en azından bir fotoğraf çektirsek diplomasisi” bile artık işlemiyor.

Türkiye açısından “meydan okuma!” dönemi çoktan bitmiş görünüyor! İktidarın uluslararası arenada itibar kaybı tahmin edilenden de fazla. Bu yüzden Roma Zirvesi’nde de Başkan Biden’ın CB Erdoğan ile yüz yüze görüşme ihtimali çok zayıf görünüyor. Roma Zirvesi dönüşü “yüz yüze görüşme başka bir bahara kaldı” açıklaması yapılırsa şaşırmamak lazım.

----

Geldim de evine bakmadın bile yüzüme

Bir fotoğrafını gönder kalsın bari elimde…