16 Nisan 2024


Kayıp Yüz Yıl



Muhammet Mehdi ERDOĞMUŞ

A- A+

Dönüp baktım geçen zamana ne kaldı elde diye,

Avuntularla heba olmuş koca bir yüz yıl sadece!

------

               

Yaklaşık 2 yıl sonra cumhuriyetin 100’üncü yılı kutlanacak. Bir yüz yılı geride bırakmaya hazırlanan Türkiye için durum hiç de iç açıcı gözükmemektedir. Yüz yıllık serüvenini demokrasi, hukuk, adalet, barış, muasır medeniyet seviyesi, hak, hürriyet, eşitlik, özgürlük, bilim ve teknoloji ile taçlandırmadan tamamlamak üzeredir.

Cumhuriyetle elde edilen kazanımlar inkâr edilmese de demokrasi ile özdeşleşip batılılaşmayı becerememiştir. Esas itibariyle Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ülkenin demokratikleşmesine imkân verilmediği için batılılaşma, demokratikleşme çabaları sürekli tekrara düşmüştür.

Hukuk ve demokrasi adına her adım atıldığında suni krizler, iç çatışmalar, terör, darbeler, askeri müdahaleler ile karşılaşan Türkiye, yüz yıllık süreçte enerjisini bu geçişi engellemek için kullanmıştır. Toplumsal kutuplaşmaları, bağnaz ideolojiler (milliyetçilik, dincilik, Kemalizm gibi) üzerinden sürdürerek 21. YY da orta çağ devrini yaşayarak tamamlamak üzeredir.

Evrensel değerlerin ortak payda olduğu Uzay cağında ne yazık ki Türkiye demokrasi ve hukuk gibi iddialarından bile vazgeçmek gibi bir tehlike ile karşı karşıyadır.

“Modern Cumhuriyet” iddiasına rağmen Türkiye’nin çağın gerisinde kalması hiçbir haklı gerekçe ile mazur görülemez. Bu yetmezmiş gibi “Batı düşmanlığı” yaparak Batılı değerlerden tamamıyla uzaklaşmaya çalışılmaktadır.

Ülkemize çizilen bu yeni istikamet, içinde bulunduğumuz çağın hiçbir değeri ve gerçekliği ile örtüşmediği açıktır. Bir yüz yıl heba eden Türkiye’nin, içinde yaşadığımız yüz yılı da belirsizliğe feda emesi düşünülemez.

Bir yüz yıl daha terör savaşları, yoksulluk ve yoksunluk, otoriter yönetimler, totaliter sistemlerle üçüncü sınıf ülkeler statüsünde varlığını sürdürmesi mümkün olmayabilir.

Bu nedenle modern cumhuriyetlerde olduğu gibi demokratikleşerek ve evrensel ilklerle gelişerek çağdaş ülkeler arasında yerini almak zorundadır. Bu Türkiye için bir tercih değil bir mecburiyettir.

----

Geçmişle yaşamak değil ders almak gerek ilerlemek için

Aynı düzenle gider sanırsan kaybetmek uzak değil!

 

 

Yorumlar (0)



Bu makaleye ait yorum bulunmamaktadır